KÖRDÜĞÜM ile Oluşan Kelimeler (KÖRDÜĞÜM Kelime Türetme)



KÖRDÜĞÜM harflerinden oluşan 22 kelime bulunuyor. KÖRDÜĞÜM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kördüğüm kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

KÖRDÜĞÜM28

6 Harfli Kelimeler

DÜĞMÜK20

5 Harfli Kelimeler

DÜĞÜM19, ÜĞRÜM17, DÖKÜM16, KÖMÜR14, DÜRÜM12, MÜDÜR12

4 Harfli Kelimeler

ÖĞÜR19, DÜĞÜ17, ÖRÜM13, ÖMÜR13, ÖRÜK12, DÜRÜ10, ÜMÜK9, ÜRKÜ8

3 Harfli Kelimeler

ÖRÜ11, KÖR9, ÖRK9, DÜK7, KÜR5

2 Harfli Kelimeler

ÖD10


KÜR (Kelime Kökeni: Fransızca cure)


[isim]
  • İyi bakım ve ilaç tedavisi

    Daireden yıllık iznimi alınca kürümü günde on iki saate çıkardım. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kür yapmak

[sıfat]
  • İnatçı, hırslı (adam)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kürünü kırmak
  • kürünü öldürmek


DÜK (Kelime Kökeni: Fransızca duc)


[isim] [tarih]
  • Avrupa ülkelerinde prensten sonra gelen en yüksek soyluluk unvanı

ÜRKÜ


[isim]
  • Topluluğu saran ortak korku, panik

ÜMÜK


[isim] [halk ağzında]
  • Boğaz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ümüğüne sarılmak (veya basmak)
  • ümüğünü sıkmak


KÖR (Kelime Kökeni: Farsça kūr)


[sıfat]
  • Görme engelli
[mecaz]
  • Az aydınlık veren

    Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu. - Mahmut Yesari

[mecaz]
  • Kötü

    Vakıa bu kör siyaset yüzünden Türklük Rumeli'den çıktı. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan

    Kör sokak.

[mecaz]
  • Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan
[mecaz]
  • Duyarlığını yitirmiş

    Muhitimiz bize karşı her an kör, sağır ve şuursuzdur. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kör değneğini beller gibi
  • köre renkten bahsolunmaz
  • kör görmez, sezer
  • kör itin öldüğü yer
  • kör kör parmağım gözüne
  • kör kurttan bile vazgeçmemek
  • körler mahallesinde ayna satmak
  • körler memleketinde şaşılar padişah olur
  • körle yatan şaşı kalkar
  • kör olası (veya olasıca veya olsun)
  • kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur
  • kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın
  • kör satıcının kör alıcısı olur
  • körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz
  • körün taşı

Birleşik Kelimeler: körağaç, kör alan, kör baca, kör bağırsak, kör boğaz, kör çapa, kör dövüşü, kör duman, kördüğüm, körebe, kör fare, kör hat, kör kadı, kör kandil, kör kaya, kör köstebek, kör kurşun, kör kuyu, körkütük, kör nişancı, kör nokta, kör ocak, köroğlu, kör sıçan, kör şans, kör şeytan, kör talih, kör tapa, kör topal, kör uçuş, kör yılan, körü körüne, bakar kör, elinin körü, gecenin körü, renk körü, üstünkörü, sabahın körü


ÖRK


[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip, örük

DÜRÜ


[isim] [halk ağzında]
  • Dürülmüş şey
[isim] [halk ağzında]
  • Bel denilen tarım aracı

ÖD


[isim]
  • Safra (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödü bokuna karışmak
  • ödü kopmak (veya patlamak)
  • ödünü koparmak (veya patlatmak)

Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü

[bitki bilimi]
  • Öd ağacı

Birleşik Kelimeler: öd ağacı


ÖRÜ


[isim]
  • Örme işi
[halk ağzında]
  • Yama olarak yapılan örgü
[halk ağzında]
  • Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set
[isim] [halk ağzında]
  • Otlak

Birleşik Kelimeler: besi örü


DÜRÜM


[isim]
  • Dürme işi, silindir biçiminde kıvırma
[halk ağzında]
  • İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide

Birleşik Kelimeler: dürüm dürüm, dürüm ekmeği


MÜDÜR (Kelime Kökeni: Arapça mudīr)


[isim]
  • İdare eden, yöneten

    Yazı işleri müdürleri böyle öyküler istiyorlar. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: müdür muavini, müdür yardımcısı, başmüdür, genel müdür, umum müdür, eczacı mesul müdürü, gemi müdürü, nahiye müdürü, telaşe müdürü


ÖRÜK


[halk ağzında]
  • Saç örgüsü

ÖRÜM


[isim] [halk ağzında]
  • Sürünün gece veya sabaha karşı otlaması

ÖMÜR (Kelime Kökeni: Arapça ʿumr)


[isim]
  • Yaşam

    Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni. - Yunus Emre

[mecaz]
  • Çok hoşa giden şey

    Bu adamın arkadaşlığı ömürdür.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ömre bedel
  • ömrümün varı
  • ömrüne bereket
  • ömrüne ömür katmak
  • ömrü oldukça
  • ömrü uzamak
  • ömrü vefa etmemek
  • ömür çürütmek
  • ömür geçirmek
  • ömürler (veya ömrün bol) olsun
  • ömürsün
  • ömür sürmek

Birleşik Kelimeler: ömrübillah, ömrühayat, ömür adam, ömür boyu, ömür törpüsü, dayanım ömrü, dayanma ömrü, raf ömrü, ahir ömründe


KÖMÜR


[isim] [madencilik]
  • Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda karbon bulunan katı yakıt

    Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar. - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat] [mecaz]
  • Siyah renkli

    Kömür gözlü.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kömür başa vurmak
  • kömür gibi

Birleşik Kelimeler: kömür kalem, kömürkayası, beyaz kömür, yağlı kömür, hayvan kömürü, kalem kömürü, kok kömürü, maden kömürü, mangal kömürü, meşe kömürü, odun kömürü, pırnal kömürü, taş kömürü