KÖPEKLENİŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KÖPEKLENİŞ harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli KÖPEKLENİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KÖPEK15, KÖŞEK14, ŞÖLEN14, PİŞEK12, PEŞİN12, PEŞLİ12, ŞİLEP12, KÖKEN11, KEPEK9, KELEP9, NİPEL9, PİNEL9, PEKİN9, PELİN9, EŞKİN8, EŞLEK8, EŞLİK8, İŞLEK8, KLİŞE8, KEŞEN8, KEŞİK8, KEŞKE8, KEŞKİ8, KELEŞ8, ŞELEK8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ŞEKEL8, KELİK5, KELEK5, LİKEN5, NİKEL5


KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

KELEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Olgunlaşmamış, ham kavun
[sıfat]
  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]
  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat] [argo]
  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak


LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


EŞKİN


[isim]
  • Atın dörtnal ile tırıs arasındaki hızlı yürüyüşü

    At, eşkinle beş on dakikada gittiği yolu dörtnala bir iki dakikada geldi. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]
  • Böyle yürüyen (at)

    Çakır, eşkin atına atladığı zaman yanında İsa Bey'in verdiği keskin ve benzersiz kılıç, koynunda da bir fermanla bir mektup vardı. - Nihal Atsız

[zarf]
  • Böyle bir yürüyüşle

    Eşkin gitmek.

[isim] [halk ağzında]
  • Filiz

EŞLEK


[isim] [coğrafya]
  • Ekvator

Birleşik Kelimeler: gök eşleği


EŞLİK


[isim]
  • Eş olma durumu
[müzik]
  • Belirli bir modeli ile armoni oluşturan ve bir veya birkaç partiye bölüştürülen sesler bütünü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşlik etmek


İŞLEK


[sıfat]
  • Çok işleyen, canlı, hareketli

    İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: işlek ek


KLİŞE (Kelime Kökeni: Fransızca cliché)


[isim]
  • Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha

    Klişecilik sanatını usta bir klişeci kadar bildiği hatta kendisi de klişe yaptığı için, siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat] [mecaz]
  • Basmakalıp (söz, görüş vb.)

    Söylediği sözün klişe olduğunu, bir yazarın klişelerle yazmamak zorunda olduğunu kabul etmez o. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: klişehane, dişi klişe


KEŞEN


[isim] [halk ağzında]
  • Zincirden yular veya ayak kösteği

KEŞİK (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [halk ağzında]
  • Sıra, nöbet

KEŞKE (Kelime Kökeni: Farsça kāşki)


[ünlem]
  • Dilek anlatan cümlelerin başına getirilerek `ne olurdu` anlamında özlem veya pişmanlık bildiren bir söz, bari, keşki

    Keşke vazifesi oralarda olsaydı! - Falih Rıfkı Atay


KEŞKİ (Kelime Kökeni: Farsça kāşki)


[ünlem]
  • Keşke

    Keşki ölüp kalsaymışım, keşki Münif'le tekrar görüşmemiz hiç nasip olmasaydı! - Attila İlhan


KELEŞ


[sıfat] [halk ağzında]
  • Yiğit, cesur, bahadır

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleş keleş sırıtmak


ŞELEK


[isim] [halk ağzında]
  • Sırtta taşınan yük