KÖKLENDİRMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



KÖKLENDİRMEK harflerini içeren 8 harfli 34 kelime bulunuyor. 8 harfli KÖKLENDİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DÖNELMEK17, DÖNEKLİK16, ÖDENEKLİ16, ÖNDERLİK16, KÖKLEMEK15, KÖKLENME15, KÖRELMEK15, KÖRLENME15, ÖRNEKLEM15, ÖRKLEMEK15, ÖNERİLME15, ÖRNEKLİK14, DİNLEMEK11, DİNELMEK11, DİKLENME11, DİLENMEK11, DİRENMEK11, DELİNMEK11, DİKELMEK11, DENİLMEK11, DELİRMEK11, DERİLMEK11, KEMİRDEK11, MENDİREK11, DENEKLİK10, ERDENLİK10, EKMEKLİK9, KİRLENME9, KEMERLİK9, KEMRELİK9, KERKİNME9, ERKEKLİK8, KEKRELİK8, NEKRELİK8


ERKEKLİK


[isim]
  • Erkek olma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkekliğe sığmamak
  • erkekliği kesilmek
  • erkekliğine yedirememek
  • erkeklik öldü mü?
  • erkeklik sende kalsın!
  • erkeklik taslamak

Birleşik Kelimeler: erkeklik organı


KEKRELİK


[isim]
  • Kekre olma durumu

NEKRELİK


[isim]
  • Nekre olma durumu

EKMEKLİK


[isim]
  • İçine ekmek konulan kap
[sıfat]
  • Ekmek yapmaya yarayan veya ayrılan

    Un da beş altı ekmeklik. - Orhan Kemal

[argo]
  • Oyunda her zaman yenilerek kendisinden para kazanılan kimse

KİRLENME


[isim]
  • Kirlenmek işi

    Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. - Anayasa


KEMERLİK


[isim]
  • Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal bağ
[sıfat]
  • Kemer yapmaya elverişli

    Kemerlik deri.


KEMRELİK


[isim]
  • Gübrelik

KERKİNME


[isim]
  • Kerkinmek işi

DENEKLİK


[isim]
  • Denek olma durumu

ERDENLİK


[isim]
  • Kızlık

    Tolstoy'un caydığı, toplumsal hayatın erdenliği gitgide kırsal törenin dışında var etmek zorunda olduğudur. - Selim İleri


DİNLEMEK


[-i]
  • İşitmek için kulak vermek

    Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Uymak, baş eğmek, itaat etmek

    Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar. - Ahmet Ümit


DİNELMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Ayakta durmak
[-e] [mecaz]
  • Karşı koymak, kafa tutmak

DİKLENME


[isim]
  • Diklenmek işi

    Ama karısının diklenmesi yüreğine oturdu. - Lâtife Tekin


DİLENMEK


[nesnesiz]
  • Sadaka istemek

    Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem. - Memduh Şevket Esendal

[-den] [mecaz]
  • Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek

    Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez / Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: dilenemez dilenci


DİRENMEK


[nesnesiz]
  • Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek

    Tek tük direnen çıktıysa da çürük yumurta gibi kısa zamanda eziliverdi. - Kerim Korcan