KÖK ile başlayan 39 kelime bulunuyor. Başında KÖK olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kök kelimesinin anlamı nedir? Kök ile biten kelimeler. İçinde kök olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
KÖKBOYASIGİLLER32
12 Harfli Kelimeler
KÖKLEŞTİRMEK22, KÖKLENDİRMEK21
11 Harfli Kelimeler
KÖKLEŞTİRİŞ23, KÖKLENDİRİŞ22, KÖKLEŞTİRME21, KÖKTENCİLİK20, KÖKLENDİRME20, KÖKENLENMEK18
10 Harfli Kelimeler
KÖKENLENME17
9 Harfli Kelimeler
KÖKSÜZLÜK23, KÖKBOYASI22, KÖKTÜRKÇE20, KÖKLEŞMEK19, KÖKERTMEK16, KÖKLENMEK16
8 Harfli Kelimeler
KÖKENSİZ18, KÖKLEŞME18, KÖKLENİŞ17, KÖKTENCİ17, KÖKLEŞİK17, KÖKENSEL15, KÖKERTME15, KÖKLEMEK15, KÖKLENME15
7 Harfli Kelimeler
KÖKTÜRK15, KÖKLEME14, KÖKENLİ13
6 Harfli Kelimeler
KÖKSÜZ18, KÖKÇÜK17, KÖKTEŞ15, KÖKSEL13, KÖKTEN12, KÖKNAR12
5 Harfli Kelimeler
KÖKÇÜ16, KÖKSÜ14, KÖKLÜ13, KÖKEN11
3 Harfli Kelimeler
KÖK9
KÖK
[isim] [bitki bilimi]
-
Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm
[bitki bilimi]
[mecaz]
[mecaz]
[mecaz]
-
Bir kimseyi bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü
[dil bilgisi]
-
Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü: Yaptırmak kelimesinde kök, yap- bölümüdür
[kimya]
-
Olağan şartlarda çevresinden yalıtılamayan ancak birçok tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi
[matematik]
-
Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek veya birleşik değer
Ata Sözleri ve Deyimler
- kök almak
- kök salmak
- kök sökmek
- kök söktürmek
- kökü kazınmak
- kökü kurumak
- kökünden halletmek
- kökünden kazımak
- köküne kıran girmek
- kökünü kazımak
Birleşik Kelimeler: kök bacaklılar, kök bilgisi, kökboyası, kök boyası, kök doğrayıcısı, kök hücre, kök işareti, kök kaplama, kök kırmızısı, kök kurdu, kök mantar, köknar, kök örnek, kök sap, acı kök, ana kök, ek kök, ikili kök, karekök, kazık kök, kılcal kök, kızılkök, küpkök, saçak kök, yumru kök, ad kökü, adamkökü, altın kökü, eğir kökü, ense kökü, fiil kökü, helvacı kökü, isim kökü, meyan kökü, yumurtakökü, zıkkımın kökü
[isim] [müzik]
-
Sazı kurmaya yarayan burgu
KÖKEN
[isim]
-
Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim, neden veya yer, menşe
Yazının kökeni resimdir.
[ticaret]
-
Bir malın üretildiği veya yapıldığı, alındığı, getirildiği yer, menşe, orijin
[halk ağzında]
-
Kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları
[eskimiş]
-
Tulumbacı hortumlarının uç kısmındaki sarı maden sap
Birleşik Kelimeler: köken belgesi, köken bilgisi, köken bilimi
KÖKTEN
[sıfat]
-
Yüzeyde kalmayıp derine inen, asıl konuyu da içine alan.
Kökten bir değişiklik.
Birleşik Kelimeler: kökten çiçekli, kökten dinci, kökten sürme
KÖKNAR
(Kelime Kökeni: Rumca)
[isim] [bitki bilimi]
-
Çamgillerden, yüksek bölgelerde yetişen, iğne yaprakları kısa, yassı olan, reçineli ve kozalaklı bir orman ağacı (Abies)
Birleşik Kelimeler: köknar reçinesi, köknar sakızı
KÖKENLİ
[sıfat]
KÖKSEL
[sıfat]
KÖKLÜ
[sıfat]
[mecaz]
[mecaz]
-
Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan
Birleşik Kelimeler: köklü aile
KÖKLEME
[isim]
KÖKSÜ
[isim] [bitki bilimi]
-
Ciğer otlarında ve yosunlarda kökü andıran, bitkinin tutunmasına yarayan bölüm
KÖKENSEL
[sıfat]
KÖKERTME
[isim]
KÖKLEMEK
[-i]
-
Ağaç veya bitkiyi kökü ile birlikte topraktan çıkarmak, kökertmek
[mecaz]
-
Motorlu araçlarda gaz pedalına sonuna kadar basmak
[-i]
KÖKLENME
[isim]
KÖKTÜRK
[isim] [tarih]
KÖKTEŞ
[sıfat] [dil bilgisi]
-
Aynı kökten gelen çeşitli yapı ve görevi olan (kelimeler): Sevgi, sevinç, sevme; vergi, verim, veri; başlık, başlangıç, başkan gibi