KURGUCU ile Oluşan Kelimeler (KURGUCU Kelime Türetme)



KURGUCU harflerinden oluşan 10 kelime bulunuyor. KURGUCU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kurgucu kelimesinin anlamı nedir? Kurgucu ile başlayan kelimeler. İçinde kurgucu olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

KURGUCU17

6 Harfli Kelimeler

KURUCU12

5 Harfli Kelimeler

KURGU11

4 Harfli Kelimeler

GURU10, GURK9, KURU6, URUK6

3 Harfli Kelimeler

CUK7, KUR4

2 Harfli Kelimeler

UR3


UR


[isim] [tıp]
  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru


KUR (Kelime Kökeni: Fransızca cours)


[isim] [ekonomi]
  • Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri

    Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı.

Birleşik Kelimeler: cari kur, çapraz kur, dalgalı kur, efektif kur, katlı kur, sabit kur, döviz kuru

[isim]
  • Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kur yapmak


KURU


[sıfat]
  • Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı

    Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Etkisi ve sonucu olmayan

    Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler. - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]
  • Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem
[mecaz]
  • Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze

    Kuru, zevksiz bir hayat.

[mecaz]
  • Akıcı olmayan, duygudan yoksun

    Kuru bir anlatım.

[isim]
  • Kuru fasulye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuru başına kalmak
  • kuruda kalmak
  • kuru gayret çarık eskitir
  • kuru hasır (veya kilim) üstünde kalmak
  • kuru laf karın doyurmaz
  • kurunun yanında yaş da yanar
  • kuru tahtada kalmak

Birleşik Kelimeler: kuru boya, kuru çay, kuru çayır, kuru çeşme, kuru dere, kuru duvar, kuru ekmek, kuru erik, kuru fasulye, kuru filtre, kuru gürültü, kuru hava, kuru iftira, kuru incir, kurukafa, kuru kafa, kuru kahve, kuru kalabalık, kuru kayısı, kuru kemik, kuru köfte, kuru kuruya, kuru kuyu, kuru laf, kuru meyve, kuru öksürük, kuru pasta, kuru pil, kuru sebze, kurusıkı, kuru soğan, kuru soğuk, kuru söz, kuru tarım, kuru temizleme, kuru üzüm, kuru yemiş, kuru yemişçi, kuru yük, kuru ziraat, kara kuru, tuzu kuru, karaca kuruca, tahtakuruları, armut kurusu, Beypazarı kurusu, dut kurusu, gülkurusu, gül kurusu, insan kurusu, kayısı kurusu, kız kurusu, piç kurusu, tahtakurusu, üzüm kurusu, yaprakkurusu


URUK


[isim] [eskimiş]
  • Soy, sülale

CUK


[zarf]
  • "Tam yerine denk gelmek, uygun gelmek, yakışmak" anlamlarındaki cuk oturmak deyiminde geçen bir söz

GURK


[isim]
  • Kuluçka

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gurka yatmak
  • gurk etmek
  • gurk olmak


GURU (Kelime Kökeni: Sanskrit)


[isim]
  • Brahmacı eğitimde, yüksek kasttan gençleri ve öğrencileri yetiştiren, manevi gücünün en yüksek noktada olduğuna inanılan kimse

KURGU


[isim]
  • Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar
[edebiyat]
  • Çatı
[felsefe]
  • Uygulamaya geçmeyen, sadece bilmek ve açıklamak amacını güden düşünce, kuramsal araştırma, spekülasyon
[sinema] [televizyon]
  • Bir filmin değişik süre ve yerlerde çekilen bölümlerini, bir uyum ve anlam bütünlüğü sağlayarak birleştirme, montaj
[sinema] [televizyon]
  • Gerçek olmayan olay ve kahramanlardan oluşan eser

Birleşik Kelimeler: kurgu bilimi, bilim kurgu, dirim kurgu, kaba kurgu


KURUCU


[sıfat]
  • Bir kurumun, bir işin kurulmasını sağlayan, müessis
[isim]
  • Bir kuruluşu oluşturan kimse

    Gazetenin kurucusu.

[isim] [dil bilgisi]
  • Cümleyi oluşturan ögelerin her biri

Birleşik Kelimeler: oyun kurucu, piyasa kurucu


KURGUCU


[isim]
  • Kurgu işini yapan kimse, montajcı