KURALLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



KURALLAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 72 kelime bulunuyor. 8 harfli KURALLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ULAŞILMA14, ARILAŞMA13, AŞILAMAK13, AŞILATMA13, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, ALTMIŞAR13, AKŞAMLIK13, KIRLAŞMA13, KIŞLAMAK13, KIŞLATMA13, KITLAŞMA13, KURTARIŞ13, KUŞATMAK13, KULLAŞMA13, KALKIŞMA13, KARIŞMAK13, KARKAMIŞ13, KATIŞMAK13, KARMAŞIK13, MAŞATLIK13, MATRUŞKA13, ŞIRLAMAK13, ŞUTLAMAK13, ŞAMATALI13, TUŞLAMAK13, TAKIŞMAK13, TAŞIRMAK13, URLAŞMAK13, ALLAŞMAK12, AKLAŞMAK12, KAŞLAMAK12, ŞAKLATMA12, ŞAKRAMAK12, ŞAKLAMAK12, ŞARTLAMA12, ŞARLAMAK12, TAŞLAMAK12, KURTARIM11, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, ARATILMA10, ARTIRMAK10, ATKILAMA10, IRALAMAK10, KIRKLAMA10, KIRTLAMA10, KITLAMAK10, KURTARMA10, KUTLAMAK10, KARILMAK10, KATILMAK10, KARMALIK10, MAKARALI10, MALTALIK10, TIKLAMAK10, TURLAMAK10, TURALAMA10, TAKILMAK10, UKALALIK10, ARALIKTA9, ALTLAMAK9, AKTARMAK9, AKTARLIK9, ALATURKA9, KARARTMA9, KARARMAK9, KARLAMAK9, KARTALMA9, KARTALLI9, KATLAMAK9, LAKLAMAK9


ARALIKTA


[zarf]
  • Öbür şeyler arasında, bu arada

ALTLAMAK


[-i] [mantık]
  • Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek

AKTARMAK


[-e] [-i]
  • Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
[-i]
  • Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
[-i]
  • Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
[-i] [edebiyat]
  • Alıntılamak

    Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel

[edebiyat]
  • Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
[edebiyat]
  • Tür değişikliği yapmak

    Romanı dizi filme aktarmak.

[bilişim]
  • Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
[teknik]
  • Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek

AKTARLIK


[isim]
  • Aktarın yaptığı iş

ALATURKA (Kelime Kökeni: İtalyanca alla turca)


[sıfat]
  • Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı

    Alaturka, eski tahta kapısının dışarıdan da içeriden de çengelleri var. - Ayla Kutlu

[isim]
  • Alaturka saat

    Biz alaturka 10 sularında mektepten çıkardık. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Düzensiz, yöntemsiz

    Alaturka çalışma.

Birleşik Kelimeler: alaturka müzik, alaturka saat, alaturka tuvalet


KARARTMA


[isim]
  • Karartmak işi
[askerlik]
  • Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü

    Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar. - Erendiz Atasü


KARARMAK


[nesnesiz]
  • Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
[mecaz]
  • Kederlenmek, canı sıkılmak
[mecaz]
  • Niteliğini yitirmek

    Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu. - Falih Rıfkı Atay


KARLAMAK


[nesnesiz]
  • Kar yağmak

    Grip salgınının, göğse bir taş gibi oturan bronşitin bütün sebebi havanın bir türlü karlayamamasında, karın yağmamasındaymış. - Nazım Hikmet


KARTALMA


[isim]
  • Kartalmak işi

KARTALLI


[sıfat]
  • Üzerinde kartal resmi bulunan

    Kartallı bayrak.

Birleşik Kelimeler: kartallı eğrelti otu


KATLAMAK


[-i]
  • Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

    Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık


LAKLAMAK


[-i]
  • Laka veya vernik sürmek

ARILAMAK


[-i]
  • Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek

ARIKLAMA


[isim]
  • Arıklamak işi

ARATILMA


[isim]
  • Aratılmak işi