Kur ile Biten Kelimeler



KUR ile biten 13 kelime bulunuyor. Sonu KUR olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kur kelimesinin anlamı nedir? Kur ile başlayan kelimeler. İçinde kur olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

MEŞKUR11, MEZKUR11, PARKUR11, DİSKUR10, KONKUR8

5 Harfli Kelimeler

VAKUR12, ÇUKUR10, UÇKUR10, SOKUR8, USKUR8

4 Harfli Kelimeler

OKUR6, AKUR5

3 Harfli Kelimeler

KUR4


KUR (Kelime Kökeni: Fransızca cours)


[isim] [ekonomi]
  • Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri

    Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı.

Birleşik Kelimeler: cari kur, çapraz kur, dalgalı kur, efektif kur, katlı kur, sabit kur, döviz kuru

[isim]
  • Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kur yapmak


AKUR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳūr)


[sıfat] [eskimiş]
  • Azgın, şiddetli

    Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum. - Ömer Seyfettin


OKUR


[isim]
  • Okuyan kimse, okuyucu, kari

    Bu iki yazar, çok okuru olmanın tadını çıkarmasını da bilmişlerdir. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: okuryazar


KONKUR (Kelime Kökeni: Fransızca concours)


[isim] [spor]
  • Yarışma

SOKUR


[isim] [eskimiş] [hayvan bilimi]
  • Köstebek
[sıfat]
  • İçeriye batmış

    Sokur göz.

[sıfat]
  • Bir gözü kör

    Sokur hayvan.


USKUR (Kelime Kökeni: İngilizce screw)


[isim]
  • Pervane

    Boğaz'dan uskur gürültüleriyle köpük köpük geçen bir vapura dalmış. - Attila İlhan


DİSKUR (Kelime Kökeni: Fransızca discours)


[isim]
  • Söylev, nutuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diskur geçmek (veya çekmek)


ÇUKUR


[isim]
  • Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer

    Bulaşık çukurunun üstündeki pencere de yandaki büyük eve bakıyor. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Mezar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çukur açmak
  • çukura düşmek
  • çukurunu kazmak

Birleşik Kelimeler: çukur korozyonu, çakır çukur, çene çukuru, dalga çukuru, dudak çukuru, ense çukuru, göğüs çukuru, lağım çukuru, okyanus çukuru, orkestra çukuru


UÇKUR


[isim]
  • Şalvarı bele bağlamak veya torba, kese vb. şeylerin ağzını büzmek için bunlara geçirilen bağ

    O sabah evvela pijamanın uçkuru kördüğüm oldu. - Burhan Felek

[mecaz]
  • Cinsel duygu veya ilişki

    Doktorlar falan filan hap, banyo ve uçkur perhizi tavsiye etmiş. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uçkuruna gevşek (veya düşkün) olmak
  • uçkuruna sağlam olmak


MEŞKÛR (Kelime Kökeni: Arapça meşkūr)


[sıfat] [eskimiş]
  • Beğenilmiş, övülmüş

MEZKÛR (Kelime Kökeni: Arapça meẕkūr)


[sıfat] [eskimiş]
  • Adı geçen, anılan, sözü edilen, zikredilen, zikrolunan

    Mezkûr evi de kiraya vermiştim. - Sait Faik Abasıyanık


PARKUR (Kelime Kökeni: Fransızca parcours)


[isim]
  • Binicilik, bisiklet, atletizm, yürüyüş vb. sporların yapıldığı özel yol

VAKUR (Kelime Kökeni: Arapça vaḳūr)


[sıfat]
  • Ağırbaşlı

    Mamafih çok kibar, terbiyeli, nazlı ve vakur bir kadın. - Etem İzzet Benice