KUMANDANSIZ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KUMANDANSIZ harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli KUMANDANSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DUASIZ14, DAMSIZ14, DIZMAN13, SIZMAK12, UZANIM12, ANASIZ11, KANSIZ11, KAZIMA11, MISDAK11, MAZNUN11, UZANMA11, UZAMAK11, SANDIK10, ANINDA9, ASUMAN9, ISKUNA9, SINMAK9, SUNMAK9, SINAMA9, USANMA9, AMANIN8, AKSUNA8, KINAMA8, NANSUK8, NAMINA8, SANMAK8


AMANIN


[ünlem] [halk ağzında]
  • Korkma ve şaşma sözü

    Amanın! Nasıl iş o, nasıl yaptın bunu?


AKSUNA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Basınçlanma

KINAMA


[isim]
  • Kınamak işi, ayıplama, takbih

Birleşik Kelimeler: kınama cezası


NANSUK (Kelime Kökeni: Fransızca nansouk)


[isim]
  • Bir cins ince, sık dokunmuş patiska

    Annesine gelince şu anda nansuk üzerine pembe pamukaki ile fisto yapmakta. - Haldun Taner


NAMINA


[zarf]
  • Adına, kendisine

    Bunlardan bazıları kitapçı tarafından kendi namına saklanmıştır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


SANMAK


[nesnesiz]
  • Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek

    Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: varsanı


ANINDA


[zarf]
  • Çabucak

    Ne zaman irkilse ani bir kas seğirmesi gibi neredeyse istem dışı bir itkiyle anında basardı tövbeyi. - Elif Şafak

[sıfat]
  • Aynı anda, o anda yapılan, simultane

ASUMAN (Kelime Kökeni: Farsça āsmān)


[isim] [eskimiş]
  • Gök

    Düşsün olur mu toprağa göçmüş cihan gibi / Sönsün o mavi gözleri bir asuman gibi - İbrahim Alâeddin Gövsa


ISKUNA (Kelime Kökeni: İngilizce schooner)


[isim] [denizcilik]
  • Brikten küçük, iki direkli bir tür yelkenli gemi

SINMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Kırılmak, parçalanmak, bozulmak

SUNMAK


[-e] [-i]
  • Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, arz etmek, yollamak, göndermek, takdim etmek

    Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum. - Burhan Felek


SINAMA


[isim]
  • Sınamak işi, deneme, tecrübe

USANMA


[isim]
  • Usanmak durumu

SANDIK (Kelime Kökeni: Arapça ṣandūḳ)


[isim]
  • İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası

    Dolabını, sandığını, kitaplarını, defterlerini didik didik aradık, bulamadık. - Yusuf Atılgan

[eskimiş]
  • Mahalle tulumbacılarının omuzda taşıdıkları sandık biçimi tulumba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sandığa gitmek
  • sandığa gömmek
  • sandık başına gitmek
  • sandık düzmek
  • sandıktaki sırtında, ambardaki karnında
  • sandıktan çıkmak

Birleşik Kelimeler: sandık balığı, sandık başkanı, sandık çevresi, sandık emini, sandık eşyası, sandık gözlemcisi, sandık kurulu, sandık lekesi, sandık müşahidi, sandık odası, sandık sepet, sepet sandık, boyacı sandığı, mal sandığı, oy sandığı, seçim sandığı, yardım sandığı


ANASIZ


[sıfat]
  • Anası olmayan

    Anasız kız, han soyu olsa öksüzdür gene / Kapandım bak, senin de ölmeden cenazene - Faruk Nafiz Çamlıbel

[zarf]
  • Anası olmadan