KREASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KREASYON harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli KREASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "kreasyon ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Kreasyon olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SOYKA9, YOKSA9, KONYA8, KOYAR8, OYNAK8, REYON8, AKSON7, KONSA7, KORSE7, KARYE7, KENYA7, SONRA7, SONAR7, SOKRA7, YAREN7, ASKER6, ENSAR6, KORNA6, NOKRA6, SERAK6, ERKAN5, EKRAN5, KARNE5, KENAR5


ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)


[isim]
  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

[askerlik]
  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp


EKRAN (Kelime Kökeni: Fransızca écran)


[isim]
  • Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
[sinema] [televizyon]
  • Televizyon camı, görüntülük

Birleşik Kelimeler: ekran koruyucu, sayfa ekran


KARNE (Kelime Kökeni: Fransızca carnet)


[isim] [eğitim bilimi]
  • Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: çalışma karnesi, sağlık karnesi


KENAR (Kelime Kökeni: Farsça kenār)


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka

    O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. - Orhan Veli Kanık

[matematik]
  • Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri

    Bir üçgenin kenarları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenar (veya kenarını) bastırmak
  • kenara atmak
  • kenara çekilmek
  • kenarda kalmak
  • kenar gezmek
  • kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz

Birleşik Kelimeler: kenar atışı, kenar bobini, kenar mahalle, kenarortay, kenar semt, kenar suyu, kenarda köşede, kenarın dilberi, çeşitkenar, derkenar, dörtkenar, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar


ASKER (Kelime Kökeni: Arapça ʿasker)


[isim]
  • Orduda görev yapan erden generale kadar herkes

    Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[sıfat]
  • Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli

    Asker adam.

[sıfat]
  • Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan

    Asker millet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asker çıkarmak
  • askere alınmak
  • askere çağrılmak
  • askere gitmek
  • asker etmek (veya eylemek)
  • asker gibi
  • asker olmak

Birleşik Kelimeler: asker hastanesi, asker kaçağı, asker ocağı, asker tayını, kazasker, serasker, yedek asker, hassa askeri


ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

KORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca corna)


[isim]
  • Motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, klakson

    Saat on iki olur olmaz, apartmanın önünde kornayı öttürdüm. - Aka Gündüz


NOKRA (Kelime Kökeni: Arapça nuḳra)


[isim]
  • Büveleğin sebep olduğu, genellikle davar ve sığırlarda, seyrek olarak insanlarda rastlanan, ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık

SERAK (Kelime Kökeni: Fransızca sérac)


[isim] [coğrafya]
  • Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi

AKSON (Kelime Kökeni: Fransızca axone)


[isim] [anatomi]
  • Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı

KONSA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Taşlık

KORSE (Kelime Kökeni: Fransızca corset)


[isim]
  • İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi

KARYE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarye)


[isim] [eskimiş]
  • Köy

SONRA


[zarf]
  • Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı

    Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı. - Metin And

[isim]
  • Arkadan gelen bölüm veya zaman

    Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.

Birleşik Kelimeler: az sonra, milattan sonra, neden sonra, okul sonrası


SONAR (Kelime Kökeni: Fransızca sonar)


[isim]
  • Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem