KOÇSAMAK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



KOÇSAMAK harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli KOÇSAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SMAÇ9, AÇMA8, AMAÇ8, MAÇA8, AKAÇ7, AKÇA7, KAÇA7, SOMA7, ASMA6, KOSA6, KOMA6, KAOS6, MOKA6, MASA6, MASK6, SAKO6, AKMA5, KOKA5, KASA5, KASK5, KAMA5, OKKA5, SAKA5, AKAK4, KAKA4


AKAK


[isim] [halk ağzında]
  • Yatak

KAKA


[isim]
  • Çocuk dilinde dışkı
[sıfat]
  • Çocuk dilinde kötü, çirkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaka yapmak


AKMA


[isim]
  • Akmak işi
[halk ağzında]
  • Reçine, çam sakızı, akındırık

Birleşik Kelimeler: akma hançer, akma sınırı


KOKA (Kelime Kökeni: İspanyolca coca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)

KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)


[isim]
  • Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

    Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse
[mimarlık]
  • Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
[spor]
  • Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasayı devretmek

Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa


KASK (Kelime Kökeni: Fransızca casque)


[isim]
  • Başı darbelerden korumak için sertleştirilmiş sentetik maddelerden yapılmış sağlam başlık

KAMA


[isim]
  • Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak

    Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı. - Sait Faik Abasıyanık

[madencilik]
  • Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası
[askerlik]
  • Topun gerisini kapayan kapak

    Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum. - Aka Gündüz

[halk ağzında]
  • Oyunda kazanılan her parti
[halk ağzında]
  • Oyunda sayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kama basmak


OKKA (Kelime Kökeni: Arapça vuḳiyye)


[isim] [eskimiş]
  • 1,282 kilogram veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye

    Beş okka şekeri tam on gün idare ettik. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • okka çekmek
  • okka her yerde dört yüz dirhem
  • okkanın altına gitmek


SAKA (Kelime Kökeni: Arapça saḳḳā)


[isim]
  • Evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saka beygiri gibi

[isim] [hayvan bilimi]
  • Saka kuşu

Birleşik Kelimeler: saka kuşu

[isim] [tıp]
  • Baygınlık, kendinden geçme durumlarına yol açan bir hastalık

ASMA


[isim]
  • Asmak işi
[sıfat]
  • Asılmış, asılı

    Öksüz, odanın ortasına kurulu çarşaftan bozma asma salıncağın içinde uyuyordu. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: asma bahçe, asma kat, asma kilit, asma köprü, asma merdiven, asma tavan

[isim] [bitki bilimi]
  • Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler

Birleşik Kelimeler: asma bıyığı, asma biti, asma kabağı, asma yaprağı, akasma, karaasma, sarıasma, Frenk asması, meryemana asması, üzüm asması, yaban asması


KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Bir tür uzun saplı orak

KOMA (Kelime Kökeni: Fransızca coma)


[isim] [tıp]
  • Bazı hastalıklar, yaralanmalar, zehirlenmeler sırasında görülen anlama, duyma ve hareketin büsbütün veya az çok kaybolmasıyla beliren bilinç kaybı durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komadan çıkmak
  • komaya girmek

[isim] [müzik]
  • Eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık

KAOS (Kelime Kökeni: Fransızca chaos)


[isim]
  • Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
[mecaz]
  • Kargaşa

MOKA (Kelime Kökeni: (Moka şehrinin adından))


[isim]
  • Çok kokulu bir tür kahve

MASA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya

    Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı. - Yusuf Atılgan

[coğrafya]
  • Düz duruşlu yer, düzlek yapı
[spor]
  • İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masaya oturmak
  • masaya yatırmak

Birleşik Kelimeler: masabaşı, masa örtüsü, masa saati, masa takvimi, masa tenisi, masa topu, masaüstü, yuvarlak masa toplantısı, ameliyat masası, bilardo masası, bilgisayar masası, buzul masası, daktilo masası, fiskos masası, içki masası, iflas masası, infaz masası, kriz masası, orta masası, oyun masası, peri masası, pinpon masası, reji masası, şeytanmasası, teşrih masası, tuvalet masası, ütü masası, yazı masası, yemek masası