KORUMACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KORUMACILIK harflerini içeren 6 harfli 45 kelime bulunuyor. 6 harfli KORUMACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ACIMIK12, ALIMCI12, AKIMCI12, OCUMAK12, CIRMIK12, ACILIK11, ACIKLI11, AKILCI11, ILICAK11, KOLACI11, KOCALI11, KURACI11, KALICI11, ORACIK11, OCAKLI11, RAKICI11, CAMLIK11, KRALCI10, CIRLAK10, ILIMAK9, KORUMA9, KUMALI9, KROMLU9, KIRKIM9, MORULA9, MORLUK9, OKUMAK9, ROMALI9, ARILIK8, IRAKLI8, KORKMA8, KORLUK8, KIRMAK8, KURALI8, KURMAK8, KIRLIK8, KUMRAL8, KIRKMA8, KARMIK8, KARILI8, KILMAK8, KIRKLI8, OKKALI8, KARLUK7, KARLIK7


KARLUK


[isim] [tarih]
  • Eski Türk boylarından biri

KARLIK


[isim]
  • Kar kuyusu

ARILIK


[isim]
  • Temizlik, saffet, sililik
[isim]
  • Kovanların konulduğu yer, kovanlık

IRAKLI


[isim]
  • Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

KORKMA


[isim]
  • Korkmak işi

    İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır. - Samiha Ayverdi


KORLUK


[isim]
  • Kor olma durumu
[halk ağzında]
  • Mangal

Birleşik Kelimeler: akkorluk


KIRMAK


[-i]
  • Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak

    Taşları kırmak. Bardağı kırmak.

[nesnesiz]
  • Belirli bir biçimde katlamak

    Forma kırmak.

[-e]
  • Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek

    Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek

[mecaz]
  • Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek

    Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan

[mecaz]
  • Yok etmek

    Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]
  • Gücünü, etkisini azaltmak

    Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek

[argo]
  • Kaçmak, uzaklaşmak
[nesnesiz] [ticaret]
  • Değerinden düşük fiyata almak

    Bono kırmak. Çek kırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
  • kırıp dökmek
  • kırıp geçirmek
  • kırıp sarmak

Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran


KURALI


[sıfat] [askerlik]
  • Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)

    Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın


KURMAK


[-i]
  • Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek

    Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. - Falih Rıfkı Atay

[ticaret]
  • Ortaklık sağlamak
[mecaz]
  • Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek

KIRLIK


[isim]
  • Kır olan yer, şehir dışında açıklık yer

    Etrafı kırlık, mezarlık, uzun bir yoldan gidiyorduk. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


KIRKMA


[isim]
  • Kırkmak işi

KARMIK


[isim] [halk ağzında]
  • Çay ağzında yapılan balıkçı büğeti

KARILI


[sıfat]
  • Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan

Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı


KILMAK


[yardımcı fiil]
  • Etmek, yapmak