KONUŞTURMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KONUŞTURMAK harflerini içeren 6 harfli 39 kelime bulunuyor. 6 harfli KONUŞTURMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

OKUMUŞ13, KOKMUŞ12, KONUŞU12, OTURUŞ12, OKUTUŞ12, OKUNUŞ12, TUMŞUK12, KUŞMAR11, KURŞUN11, KOŞMAK11, MATRUŞ11, KARTUŞ10, OTURUM10, KOMUTA9, KORUMA9, KURUMA9, OTURMA9, OKUTMA9, OKUNTU9, OKUNMA9, OKUMAK9, TOMRUK9, UNUTMA9, KONKUR8, KONMAK8, KORKMA8, KORKUT8, KONTUR8, KURMAK8, KRUTON8, OTURAK8, OKTRUA8, TOKMAK8, ANTROK7, KOKART7, KONTAK7, KONTRA7, KARTON7, KARTUK7


ANTROK (Kelime Kökeni: Fransızca entroque)


[isim] [jeoloji]
  • Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil

KOKART (Kelime Kökeni: Fransızca cocarde)


[isim] [askerlik]
  • Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen işaret

KONTAK (Kelime Kökeni: Fransızca contact)


[isim]
  • Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması, temas
[mecaz]
  • Bağlantı, ilgi

    Samim, bu kontağın bu kadar çabuk gerçekleşeceğini tahmin etmemişti. - Osman Aysu

[sıfat] [argo]
  • Ruh sağlığı yerinde olmayan, dengesiz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kontak açmak
  • kontak atmak
  • kontak kapatmak (veya kapamak)
  • kontak kurmak
  • kontak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontak anahtarı, kontak lens, kafadan kontak, kafası kontak


KONTRA (Kelime Kökeni: İtalyanca contra)


[sıfat]
  • Karşıt, karşı, aksi
[isim]
  • Kontrplak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kontra gitmek

Birleşik Kelimeler: kontra mizana


KARTON (Kelime Kökeni: Fransızca carton)


[isim]
  • Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt
[sinema] [televizyon]
  • Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film

KARTUK


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük tarla tarağı

KONKUR (Kelime Kökeni: Fransızca concours)


[isim] [spor]
  • Yarışma

KONMAK


[-e]
  • Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek

    Bir bülbül gelip konmuştu havuzun kıyısına. - Çetin Altan

[mecaz]
  • Bir şeyi emeksiz edinmek

    Ayşe de yarın öbür gün bir lise hocası olacak belki de servete de konacaktı. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: kona göçe, göçerkonar, konargöçer, gecekondu, kuşkonmaz

[-e]
  • Koyma işi yapılmak

    Yemeğe tuz konur.


KORKMA


[isim]
  • Korkmak işi

    İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır. - Samiha Ayverdi


KORKUT


[isim]
  • Muş iline bağlı ilçelerden biri

KONTUR (Kelime Kökeni: Fransızca contour)


[isim]
  • Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi

    Bu ışık onların olanca konturlarını, ayrıntılarını ortaya çıkarır. - Haldun Taner


KURMAK


[-i]
  • Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek

    Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. - Falih Rıfkı Atay

[ticaret]
  • Ortaklık sağlamak
[mecaz]
  • Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek

KRUTON (Kelime Kökeni: Fransızca croûton)


[isim]
  • Yağda veya fırında kızartılan küçük küp biçimindeki ekmek parçası

OTURAK


[isim]
  • Oturulacak yer veya şey
[sıfat]
  • Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm
[denizcilik]
  • Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta

Birleşik Kelimeler: oturak âlemi, oturak kündesi


OKTRUA (Kelime Kökeni: Fransızca octroi)


[isim] [eskimiş]
  • Şehre giren şeylerden alınan vergi