KONFEKSİYON Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



KONFEKSİYON harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli KONFEKSİYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Konfeksiyon ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Konfeksiyon olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

OFİS12, SOFİ12, FİNO11, SKİF11, FİNK10, İYON7, OKEY7, YEİS7, NİYE6, SONE6, YENİ6, YİNE6, ESKİ5, ESİN5, ESİK5, EKSİ5, İKON5, KONİ5, NESİ5, NEON5, SİNE5, SEKİ5, ENİK4, EKİN4, İNEK4, İKEN4, NİNE4


ENİK


[isim]
  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]
  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı


EKİN


[isim]
  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası


İNEK


[isim]
  • Dişi sığır
[argo]
  • Çok çalışan öğrenci
[kaba konuşmada]
  • İbne
[sıfat] [mecaz]
  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği


NİNE


[isim]
  • Torunu olan kadın, büyükanne, nene

    Altmışlık bir ninenin evinde oda tutmuştum. - Aka Gündüz

[ünlem]
  • Yaşlı kadınlar için kullanılan bir seslenme sözü

Birleşik Kelimeler: kadınnine, sütnine


ESKİ


[sıfat]
  • Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı

    Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç

[isim]
  • Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey

    Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim] [alay yollu]
  • Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz

    Mebus eskisi. Müdür eskisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eski ağza yeni taam
  • eski çamlar bardak oldu
  • eski defterleri kapatmak
  • eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
  • eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
  • eski düşman dost olmaz
  • eski hamam eski tas
  • eski hayratı da berbat etmek
  • eski kimliğine bürünmek
  • eski köye yeni âdet getirmek
  • eski kulağı kesiklerden olmak
  • eskisi kadar (veya gibi)
  • eskisini aratmamak
  • eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
  • eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı

Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski


ESİN


[isim]
  • Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham

    Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Sabah yeli

ESİK


[isim] [halk ağzında]
  • Çukur yer

EKSİ


[isim] [matematik]
  • Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs
[sıfat] [matematik]
  • Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), menfi, nakıs, negatif, artı karşıtı
[mecaz]
  • Eksiklik

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: eksi sayı, eksi uç


İKON (Kelime Kökeni: Fransızca icône)


[isim] [bilişim]
  • Bilgisayarda kullanılacak herhangi bir programı simgeleyen küçük resim

KONİ (Kelime Kökeni: Fransızca cône)


[isim] [matematik]
  • Durağan bir noktadan geçen ve kapalı bir eğriye dayanarak hareket eden bir doğrunun çizdiği yüzey, mahrut
[sıfat]
  • Bu biçiminde olan

Birleşik Kelimeler: kesik koni, birikinti konisi, dirim konisi


NESİ


[zamir]
  • Akrabası mı, yakını mı?

    Ali, Ahmet'in nesidir?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nesi var
  • nesi var nesi yok


NEON (Kelime Kökeni: Fransızca néon)


[isim] [kimya]
  • Atom sayısı 10, atom ağırlığı 20,2, yoğunluğu 0,7 olan, sıvı durumuna getirilmiş havadan elde edilerek ışık araçlarında kullanılan, havada pek az olarak bulunan, asal gazlar sınıfından bir element (simgesi Ne)

Birleşik Kelimeler: neon lambası, neon tüpü


SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)


[isim]
  • Göğüs
[mecaz]
  • Gönül, yürek

    Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan

[mecaz]
  • Bağır, iç

    Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sineye çekmek

Birleşik Kelimeler: sineyimillet


SEKİ


[isim] [halk ağzında]
  • Oturmak için evlerin önüne taş ve çamurdan yapılan set
[coğrafya]
  • Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, bazı deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü şekli, teras

Birleşik Kelimeler: çökerti sekisi

[isim]
  • Sekil

NİYE


[zarf]
  • Niçin, neden

    Böyle hiddetlenecektin, niye razı oldun? - Ahmet Kabaklı