KONDÜKTÖRLÜK ile Oluşan Kelimeler (KONDÜKTÖRLÜK Kelime Türetme)



KONDÜKTÖRLÜK harflerinden oluşan 126 kelime bulunuyor. KONDÜKTÖRLÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kondüktörlük kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

KONDÜKTÖRLÜK25

9 Harfli Kelimeler

KONDÜKTÖR20, ONDÖRTLÜK20, KONTÖRLÜK18

8 Harfli Kelimeler

DÖKÜKLÜK20, KÖRKÜTÜK18, KONTÖRLÜ17

7 Harfli Kelimeler

DÖKÜNTÜ19, DÖRTLÜK17, KÖRÜKLÜ17, KÖTÜLÜK17, KÖKTÜRK15, NÖTRLÜK15, TÜRKLÜK11

6 Harfli Kelimeler

ÖDÜNLÜ18, DÖRTLÜ16, ÖTÜRÜK16, ÖRÜNTÜ16, ÖRTÜLÜ16, KÖRLÜK14, KONTÖR13, DÜKLÜK12, KÜRKLÜ10, KÜRTÜN10, KÜTLÜK10, KÜKÜRT10, KÜLTÜR10, KÜLÜNK10

5 Harfli Kelimeler

DÖKÜK15, DÖNÜT15, DÖNÜK15, DÖLÜT15, ÖRÜLÜ15, ÖTÜRÜ15, DONÖR14, KÜTÖR13, KÖRÜK13, KÖLÜK13, KÖKLÜ13, ÖRTÜK13, ÖNLÜK13, DÜRTÜ11, DÜNÜR11, DÜNKÜ11, NODÜL10, KÜTLÜ9, KÜTÜK9, RÜKÜN9
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ÖDÜL14, ÖDÜN14, DÖRT12, KÖTÜ12, ÖRTÜ12, ÖRÜK12, ÖLÜK12, DÜRÜ10, NÖTR10, TÜLÜ8, ÜRÜN8, ÜRKÜ8, ÜNLÜ8, ÜLKÜ8, KÜLT6, KÜNK6, KÜRK6, KÜRT6, TÜRK6, TRÜK6
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

DÖL11, ÖLÜ11, ÖRÜ11, KÖK9, KÖR9, LÖK9, ÖRK9, TÖR9, DÜN7, DÜK7, ÜTÜ7, DON6, DOK6, KOD6, NOD6, KÜL5, KÜR5, KÜT5, LÜK5, TÜL5
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

ÖD10, ÖN8, DO5, OD5, NÜ4, ÜN4, OK3, OL3, ON3, OT3


OK


[isim]
  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
[matematik]
  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku


OL


[sıfat] [eskimiş]
  • O gösterme sıfatı

    Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi

[zamir]
  • O gösterme zamiri

ON


[isim]
  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü


OT


[isim] [bitki bilimi]
  • Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler

    Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş

    Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]
  • Zehir
[eskimiş]
  • İlaç
[argo]
  • Esrar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ot gibi
  • ot gibi yaşamak
  • ot tutunmak
  • otu çek köküne bak
  • ot yoldurmak

Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları


NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)


[sıfat]
  • Çıplak
[isim]
  • Çıplak resim

ÜN


[isim]
  • Ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak


KÜL


[isim]
  • Yanan şeylerden artakalan toz madde

    Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kül bağlamak
  • kül etmek
  • kül gibi
  • kül olmak
  • kül ufak olmak
  • külünü savurmak
  • kül yemek (veya yutmak)

Birleşik Kelimeler: külbastı, kül çöreği, küldöken, külkedisi, kül rengi, kül tablası, külyutmaz, yosun külü

[isim] [eskimiş]
  • Bütün, tüm

    Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı? - Yahya Kemal Beyatlı


KÜR (Kelime Kökeni: Fransızca cure)


[isim]
  • İyi bakım ve ilaç tedavisi

    Daireden yıllık iznimi alınca kürümü günde on iki saate çıkardım. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kür yapmak

[sıfat]
  • İnatçı, hırslı (adam)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kürünü kırmak
  • kürünü öldürmek


KÜT


[sıfat]
  • Kısa ve kalınca

    Küt parmaklar.

[isim]
  • Tahta vb. katı şeylere vurulduğunda çıkan ses

    Küt diye vurdu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • küt diye

Birleşik Kelimeler: küt küt, pat küt

[isim] [spor]
  • Smaç

LÜK (Kelime Kökeni: Farsça luk)


[isim] [eskimiş]
  • Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı

Birleşik Kelimeler: lük boyası


TÜL (Kelime Kökeni: Fransızca tulle)


[isim]
  • Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma

    Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]
  • Bu dokumadan yapılmış

    Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi. - Ahmet Haşim


DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)


[isim] [müzik]
  • Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses

Birleşik Kelimeler: do anahtarı


OD


[isim] [eskimiş]
  • Ateş

    Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • od yok ocak yok

Birleşik Kelimeler: od ocak


KÜLT (Kelime Kökeni: Fransızca culte)


[isim] [din bilgisi]
  • Din (I)
[din bilgisi]
  • Yerel özellikler taşıyan dinî törenler

KÜNK (Kelime Kökeni: Farsça kunk)


[isim]
  • Pişmiş toprak veya betondan yapılmış kalın su borusu, büz

    Bir gün bu künklerin bir tanesinin, bir yerinden delinmiş olduğu görülür. - Sait Faik Abasıyanık