Kon ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler



KON harfleri ile başlayan 8 harfli 24 kelime bulunuyor. Başında KON olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "kon ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Kon olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KONGÖVDE27, KONVEYÖR23, KONUŞUCU18, KONFORLU17, KONTÖRLÜ17, KONFİRME16, KONKASÖR16, KONSERVE16, KONTUVAR16, KONUKEVİ16, KONUŞMAK14, KONSOLOS13, KONDURMA13, KONUŞKAN13, KONÇERTO13, KONSULTO12, KONTRBAS12, KONSOLİT11, KONUKLUK11, KONULMAK11, KONTEKST10, KONTRAST10, KONAKLIK10, KONİKLİK9


KONİKLİK


[isim]
  • Konik olma durumu

KONTEKST (Kelime Kökeni: Fransızca contexte)


[isim] [dil bilimi]
  • Bağlam
[dil bilgisi]
  • Çevre

KONTRAST (Kelime Kökeni: Fransızca contraste)


[sıfat]
  • Karşıt
[isim]
  • Karşıtlık

KONAKLIK


[isim]
  • Konak olmaya uygun yer

KONSOLİT (Kelime Kökeni: Fransızca consolide)


[isim] [ekonomi]
  • Vadesi belli olmayan ve yalnızca faizi ödenen devlet tahvili

KONUKLUK


[isim]
  • Konuk olma durumu, misafirlik

    Gittikleri kasabalarda konuk olduklarını bilirler, konukluğun gereklerine göre davranırlardı. - Necati Cumalı


KONULMAK


[nesnesiz]
  • Koyma veya konma işi yapılmak

    Yemeğe tuz konuldu.


KONSULTO (Kelime Kökeni: İtalyanca consulto)


[isim] [tıp]
  • Konsültasyon

KONTRBAS (Kelime Kökeni: Fransızca contrebasse)


[isim] [müzik]
  • Keman türünden, en kalın sesli yaylı saz

    Kontrbas öğretmeni Rıza'nın daha bir oturmuşluğu vardır rolüne. - Haldun Taner


KONSOLOS (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükûmete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisi, şehbender

    Konsolosların her biri bağımsız bir vali gibi davranırdı. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: konsoloshane, başkonsolos, fahri konsolos


KONDURMA


[isim]
  • Kondurmak işi

KONUŞKAN


[sıfat]
  • Konuşmayı, lakırtıyı seven, çok konuşan

    Annem konuşkan, cana yakın ve alçak gönüllü bir insandı. - Ayla Kutlu


KONÇERTO (Kelime Kökeni: İtalyanca concerto)


[isim] [müzik]
  • Bir çalgının teknik özelliklerini ön plana çıkarmak amacıyla yazılmış, orkestra eşliğinde seslendirilen, sonat formundaki müzik eseri

    Derinden gelen, insanın ruhunu okşayan bir keman konçertosu çalıyordu. - Nazlı Eray


KONUŞMAK


[nesnesiz]
  • Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak

    Çocuk daha konuşamıyor.

[-i] [-den]
  • Belli bir konudan söz etmek

    Mehmet yedi yaşındayken anasıyla konuştuklarından fazla bir şey konuşmazdı. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz] [-le]
  • Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek

    İşten sonra Nuruosmaniye'deki İkbal Kahvesinde arkadaşlarla şiir ve edebiyat konuşuyoruz. - Falih Rıfkı Atay

[-le]
  • İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek

    Üst kattakilerle konuşuyoruz.

[mecaz]
  • Becermek, uzman gibi yapabilmek

    Fokstrotta uzun boylu konuşamam. - Mahmut Yesari

[mecaz]
  • Geçerli olmak, etkin olmak

    Yasaların yerine yumruklar konuştu.

[teklifsiz konuşmada]
  • Şık ve zarif görünmek

    Gömleğin konuşuyor.

Birleşik Kelimeler: karnından konuşan


KONFİRME (Kelime Kökeni: Fransızca confirmé)


[sıfat]
  • `Doğrulamak, geçerlemek, onaylamak` anlamındaki konfirme etmek birleşik fiilinde geçen bir söz