KOMEDYACI harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli KOMEDYACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ADCI10,
ACYO10,
CIDA10, CADI10,
DAYI9,
OMCA9,
ADIM8,
ACEM8,
DAYE8,
DEMO8,
KOCA8,
MODA8,
MAYO8,
OYMA8,
OCAK8,
YOMA8,
AYIK7,
ADEM7,
EMAY7,
KADI7,
KIYA7,
KAYI7,
ODAK7,
OKEY7,
YAKI7,
AKIM6,
KOMA6,
MOKA6,
KAME5
KAME
(Kelime Kökeni: Fransızca camée)
[isim]
-
Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş
AKIM
[isim]
[fizik]
[coğrafya]
Birleşik Kelimeler: akım azalışı, akımölçer, akım ölçümü, akımtoplar, akım trafosu, alternatif akım, aşırı akım, bağımlı akım kaynağı, dalgalı akım, dalgalı akım üreteci, doğru akım, fotoakım, paralel akım, boru akımı, hava akımı, indükleme akımı, kol akımı, korozyon akımı, kültür akımı, trafik akımı
KOMA
(Kelime Kökeni: Fransızca coma)
[isim] [tıp]
-
Bazı hastalıklar, yaralanmalar, zehirlenmeler sırasında görülen anlama, duyma ve hareketin büsbütün veya az çok kaybolmasıyla beliren bilinç kaybı durumu
Ata Sözleri ve Deyimler
- komadan çıkmak
- komaya girmek
[isim] [müzik]
-
Eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık
MOKA
(Kelime Kökeni: (Moka şehrinin adından))
[isim]
AYIK
[sıfat]
[zarf]
-
Sarhoşluğu geçmiş bir biçimde
ADEM
(Kelime Kökeni: Arapça ʿadem)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: ademimerkeziyet
[isim]
-
Dinî inanışlara göre dünya üzerindeki ilk insan, Âdem Baba
Birleşik Kelimeler: Âdem Baba
[isim]
Birleşik Kelimeler: âdembaba, âdemelması, âdem evladı, âdemoğlu, beniâdem
EMAY
(Kelime Kökeni: Fransızca émail)
[isim]
-
Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila
KADI
(Kelime Kökeni: Arapça ḳāḍī)
[isim] [tarih]
-
Tanzimata kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları
Ata Sözleri ve Deyimler
- kadı anlatışa göre fetva verir
Birleşik Kelimeler: kadıboğan, kör kadı, köşe kadısı
KIYA
[isim]
-
Adam öldürme suçu, cinayet
KAYI
[isim] [tarih]
-
Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri
ODAK
[isim] [fizik]
-
Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak, fokus
[mecaz]
Birleşik Kelimeler: odak noktası
OKEY
[isim]
-
Plastik, tahta, mika vb. maddelerden yapılmış taşlarla oynanan ve konkene benzeyen bir oyun türü
YAKI
[isim]
-
Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça
Hardal yakısı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yakı açmak
- yakı yakmak (veya vurmak)
Birleşik Kelimeler: yakı ağacı, yakı otu, hardal yakısı, nasır yakısı, pehlivan yakısı
ADIM
[isim]
-
Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri
[matematik]
-
Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol
[spor]
-
Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
[spor]
-
Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi
[teknik]
-
İki diş arasındaki aralık
Ata Sözleri ve Deyimler
- adım (veya adımını) atmak
- adım (veya adımını) atmamak
- adımını attırmamak
- adımını geri atmak
- adımlarını açmak
- adımlarını seyrekleştirmek
- adımlarını sıklaştırmak
Birleşik Kelimeler: adım adım, adımbaşı, adım cümlesi, adımsayar, adi adım, hırsız adım, ilk adım, koşar adım, paytak adım, uygun adım, üç adım, kaz adımı
ACEM
(Kelime Kökeni: Arapça ʿacem)
[isim] [müzik]
-
Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde
Birleşik Kelimeler: acemaşiran, acembuselik, acemkürdi
[isim]
Birleşik Kelimeler: Acem halayı, Acem işi, Acem kılıcı, Acem lalesi, Acem pilavı