KOMBİNASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KOMBİNASYON harflerini içeren 5 harfli 46 kelime bulunuyor. 5 harfli KOMBİNASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOYNA10, BANYO10, KOBAY10, SOMYA10, SOYMA10, YOSMA10, KOMBİ9, KOYMA9, OYMAK9, SOMON9, SİMYA9, SOYKA9, YOKSA9, YONMA9, ANYON8, BANKO8, İSYAN8, KONYA8, KİMYA8, MASON8, OYNAK8, SİYAK8, SOMAK8, SOKMA8, YASİN8, ANONS7, AKSON7, İMSAK7, KONMA7, KONSA7, KABİN7, MİSAK7, MAKSİ7, MİNSK7, ONMAK7, ONİKS7, SAKİM7, YAKİN7, İSKAN6, İNSAN6, İMKAN6, KANON6, NİSAN6, SANKİ6, SAKİN6, NANİK5


NANİK


[isim]
  • Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nanik yapmak


İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)


[isim]
  • Yurtlandırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi


İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)


[isim]
  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
[sıfat] [mecaz]
  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı


İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)


[isim]
  • Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak

    Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imkânı yok
  • imkân vermek


KANON (Kelime Kökeni: Fransızca canon)


[isim] [müzik]
  • Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki veya daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün

NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)


[isim]
  • Yılın dördüncü ayı, april

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur

Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru


SANKİ (Kelime Kökeni: Türkçe san + Farsça ki)


[zarf]
  • Farz edelim ki, güya

    Sanki toprak altına diri diri gömülen benim. - Adalet Ağaoğlu


SAKİN (Kelime Kökeni: Arapça sākin)


[sıfat]
  • Hareket etmeyen, kımıldamayan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakin olmak

Birleşik Kelimeler: sakin sakin


ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)


[isim]
  • Sesli duyuru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anons etmek


AKSON (Kelime Kökeni: Fransızca axone)


[isim] [anatomi]
  • Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı

İMSAK (Kelime Kökeni: Arapça imsāk)


[isim]
  • Oruca başlama zamanı

    İmsake beş dakika kaldı.

[eskimiş]
  • Bir şeyden el çekerek nefsine hâkim olma
[eskimiş]
  • Cimrilik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imsak etmek

Birleşik Kelimeler: imsak vakti


KONMA


[isim]
  • Konmak işi

    Şiirde biçim, gerekli parçaların yerli yerine konmasıdır. - Behçet Necatigil


KONSA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Taşlık

KABİN (Kelime Kökeni: Fransızca cabine)


[isim]
  • Küçük, özel bölme

    Az sonra asansör kabininin çıkardığı sesi yeniden duydu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: kabin amiri, banyo kabini, duş kabini, pilot kabini, telefon kabini


MİSAK (Kelime Kökeni: Arapça mīs̱āḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Sözleşme, antlaşma, bağlaşma

Birleşik Kelimeler: Misakımillî, Millî Misak