KOMANDİTE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KOMANDİTE harflerini içeren 5 harfli 71 kelime bulunuyor. 5 harfli KOMANDİTE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Komandite ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Komandite olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DONMA9, DONAM9, DİTME8, DEMİN8, DENİM8, DİKME8, DİNME8, ENDAM8, İDMAN8, İDAME8, İMDAT8, İKDAM8, KADEM8, KADİM8, MADİK8, MADEN8, NADİM8, NEDİM8, ANİDE7, AKİDE7, DEKAN7, DİKTE7, DİKTA7, DİKEN7, DİNEK7, KONMA7, KADİT7, KAİDE7, KENDİ7, MONTE7, MONAT7, MANTO7, NOTAM7, NAKDİ7, ONMAK7, TOMAK7, TEDAİ7, ANİME6, ANEMİ6, AKEMİ6, AKONT6, EMTİA6, İNMEK6, İTMEK6, İMKAN6, İKAME6, KOTAN6, KANTO6, KAMET6, KAİME6, KETON6, KEMAN6, METİN6, METAN6, MANTİ6, MAKET6, MEKAN6, NİMET6, NOKTA6, OKTAN6, TONİK6, TAMİK6, TAKİM6, TEMİN6, ANKET5, ANTİK5, ETKİN5, ETNİK5, İNTAK5, NAKİT5, TEKİN5


ANKET (Kelime Kökeni: Fransızca enquête)


[isim]
  • Sormaca

    Öteden beri zaman zaman yapılagelen bu anketler ne güzel anketlerdir! - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anket yapmak


ANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca antique)


[sıfat] [tarih]
  • İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika

Birleşik Kelimeler: Antik Çağ


ETKİN


[sıfat]
  • Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik
[felsefe]
  • Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
[kimya]
  • Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin


ETNİK (Kelime Kökeni: Fransızca ethnique)


[sıfat] [toplum bilimi]
  • Kavimle ilgili, budunsal, kavmî

İNTAK (Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Konuşturma söyletme
[edebiyat]
  • Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme

Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak


NAKİT (Kelime Kökeni: Arapça naḳd)


[isim] [ekonomi]
  • Para, akçe

Birleşik Kelimeler: nakit kartı, nakit para


TEKİN


[sıfat]
  • Boş, içinde kimse bulunmayan
[isim] [tarih]
  • Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu

ANİME (Kelime Kökeni: Fransızca animé)


[isim]
  • Japon çizgi romanı mangaların televizyon, sinema vb. için filmleştirilmiş biçimi

ANEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca anémie)


[isim] [tıp]
  • Kansızlık

AKEMİ


[isim]
  • İki elemanlı mermer yapıştırıcısı

AKONT (Kelime Kökeni: Fransızca àcompte)


[isim] [ticaret]
  • Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmi ödeme

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)


[isim] [eskimiş] [ticaret]
  • Mal

İNMEK


[-den]
  • Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek
[-e]
  • Bir yerden başka bir yere gitmek, varmak

    Bünyamin, gücünün yettiği kadar hızlı yürüyüp Haliç'e indi. - İhsan Oktay Anar

[-e]
  • Konaklamak

    Samananbarı köyünün en büyük ve gösterişli evine inmişlerdi. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]
  • Alçalıp eski durumuna dönmek

    Sular indi. Şiş indi.

[nesnesiz]
  • Fiyatı düşürmek

    Bin lira daha indim, gene almadı.

[-e] [argo]
  • Vurmak

    Şimdi kafana inerim!

[nesnesiz]
  • Yıkılmak

    Yağmurdan duvar inmiş.

[-e]
  • İnme gelmek

    Sağ tarafına inmiş.

Birleşik Kelimeler: indibindi, günindi


İTMEK


[-i]
  • Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek

    Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar

[fizik]
  • Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı

    Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.


İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)


[isim]
  • Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak

    Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imkânı yok
  • imkân vermek