KOLEKSİYONCULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KOLEKSİYONCULUK harflerini içeren 5 harfli 63 kelime bulunuyor. 5 harfli KOLEKSİYONCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YOLCU12, SOLCU11, SUCUL11, SUCUK11, KOLCU10, SUYUK10, SOYLU10, YUNUS10, YOSUN10, KOYUN9, SUOKU9, UYLUK9, YOLLU9, YOLUK9, ELCİK8, KOLSU8, KOLYE8, NİCEL8, SİYEK8, SONLU8, SOLUK8, SULUK8, YEKUN8, CELİL8, KOLON7, KOLLU7, KONUK7, KULUN7, KULİS7, LEYLİ7, OKLUK7, ONLUK7, ONİKS7, UNLUK7, YELİN7, YELLİ7, YENİK7, YENLİ7, ESKİL6, EKSİN6, EKSİK6, KONİK6, KOLİK6, KULLE6, KESİN6, KESKİ6, KESİK6, NESİL6, OLEİN6, OLEİK6, SKİNK6, SİNLE6, SİNEK6, SİLLE6, SİKKE6, SEKİL6, ELLİK5, İLKEL5, KELİK5, KELLİ5, KEKİK5, LİKEN5, NİKEL5


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


KEKİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Ballıbabagillerden, karşılıklı küçük yapraklı, beyaz, pembe, kırmızı başak durumunda çiçekleri olan ve çiçeği baharat gibi kullanılan, odunsu saplı, kokulu bir bitki (Thymus vulgaris)

    Bütün Çamlıca'yı bir kekik kokusu içinde duyardık. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: kekik yağı, bahçe kekiği, Girit kekiği, İstanbul kekiği, yayla kekiği


LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


ESKİL


[isim]
  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

EKSİN


[isim] [kimya]
  • Anyon

EKSİK


[sıfat]
  • Bir bölümü olmayan, noksan, natamam

    Bu kitap eksik, baş tarafı yok.

[isim]
  • İhtiyaç duyulan şey

    Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksik çıkmak
  • eksik doğmak
  • eksik etmemek
  • eksik gelmek
  • eksik olma!
  • eksik olmamak
  • eksik olmasın
  • eksik olsun

Birleşik Kelimeler: eksik artık, eksik etek, eksik gedik, tahtası eksik, yuları eksik


KONİK (Kelime Kökeni: Fransızca conique)


[sıfat]
  • Koni biçiminde olan veya koni ile ilgili olan, mahruti

    Konik yüzey.

[isim] [matematik]
  • Tabanı daire biçiminde olan bir koninin bir düzlemle ara kesiti

    Çember, elips, hiperbol ve parabol birer koniktir.


KOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca colique)


[isim] [tıp]
  • Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda aralıklı duyulan güçlü sancı

KULLE


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük bağ evi

    Bağdaki ailelerin bütün çocuklarını kulle dışında bir başka evde toplamışlardı. - Tarık Dursun K.


KESİN


[sıfat]
  • Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu

    Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden. - Nurullah Ataç

[zarf]
  • Kesinlikle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesin olarak

Birleşik Kelimeler: kesin bilgi, kesin fiyat, kesin kayıt


KESKİ


[isim]
  • Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç