KİRLENMEK harflerini içeren 5 harfli 43 kelime bulunuyor. 5 harfli KİRLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ERMEK6,
ERMİN6,
ERİME6,
EKLEM6,
EKMEK6,
ENLEM6,
ELMEK6,
EMLİK6,
İRKME6,
İNMEK6,
İMREN6,
İLMEK6,
İMLEK6,
KEREM6,
KERİM6,
KEMER6,
KEMİK6,
KEMRE6,
KELEM6,
MELEK6,
MEKİK6,
MEREK6,
MELİK6,
NEMLİ6,
RİMEL6,
REMİL6,
REMEL6,
ERKEK5,
ERKEN5,
ERKİN5,
ERKLİ5,
ERLİK5,
EKLER5,
KİLER5,
KERKİ5,
KELİK5,
KELER5,
KEKRE5,
KELEK5,
LİKEN5,
NİKEL5,
NELER5,
NEKRE5
ERKEK
[isim]
[biyoloji]
-
Sperma oluşturan organizma
[sıfat] [mecaz]
[sıfat]
-
Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
- erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
- erkek gibi
- erkek koyun kasap dükkânına yaraşır
- erkek olmak
- erkek sel, kadın göl
Birleşik Kelimeler: erkek anahtar, erkek bakır, erkek berberi, erkek demir, erkek erkeğe, erkekevi, erkek Fatma, erkek fiş, erkek işi, erkek milleti, erkek organ, erkek terzisi, erkekler hamamı
ERKEN
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
- erken kalktım işime, şeker kattım aşıma
Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı
ERKİN
[sıfat]
-
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest
ERKLİ
[sıfat]
-
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir
ERLİK
[isim]
[askerlik]
EKLER
(Kelime Kökeni: Fransızca éclair)
[isim]
-
İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü
KİLER
(Kelime Kökeni: Farsça kilār)
[isim]
KERKİ
[isim] [halk ağzında]
KELİK
[isim] [halk ağzında]
KELER
[isim] [hayvan bilimi]
-
Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)
Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri
KEKRE
[sıfat]
-
Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan
KELEK
[isim] [bitki bilimi]
[sıfat]
-
Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan
Kelek mısır.
[sıfat]
[sıfat] [argo]
Ata Sözleri ve Deyimler
LİKEN
(Kelime Kökeni: Yunanca)
[isim] [bitki bilimi]
-
Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
-
Kaşındırıcı bir deri hastalığı
Birleşik Kelimeler: liken bilimi
NİKEL
(Kelime Kökeni: Fransızca nickel)
[isim] [kimya]
-
Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)
Birleşik Kelimeler: nikel kaplama
NELER
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle