KESYAPIŞTIR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



KESYAPIŞTIR harflerini içeren 4 harfli 99 kelime bulunuyor. 4 harfli KESYAPIŞTIR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APIŞ12, PIŞT12, AYIP11, YAPI11, IRIP10, PAYE10, PEYK10, SIRP10, SIPA10, TEYP10, APSE9, EŞYA9, IŞIK9, IŞKI9, KAPI9, KESP9, PRES9, PARS9, PEST9, STEP9, SARP9, TIPA9, TAPI9, ARIŞ8, APRE8, AŞIK8, AŞIT8, ATIŞ8, AKIŞ8, ETAP8, KREP8, KIYI8, PAKT8, PARE8, PARK8, PERT8, SAYI8, ŞIRA8, ŞASE8, TRAP8, YIKI8, YISA8, ARŞE7, AYIK7, AYIT7, AYRI7, ATEŞ7, KREŞ7, KAŞE7, KIYA7, KAYI7, RAŞE7, SIKI7, SAYE7, ŞARK7, ŞART7, YAKI7, YARI7, YATI7, ASIK6, ASIR6, ASKI6, AYET6, ISKA6, ITIR6, KISA6, SARI6, SATI6, SIRT6, SIRA6, ARTI5, ARIK5, ATIK5, ATKI5, AKSE5, IRAK5, KARS5, KASE5, KARI5, KAST5, KITA5, KATI5, RAKI5, RAKS5, RAST5, REST5, STAR5, STER5, SAKE5, SERT5, SERA5, TRAS5, TERS5, TAKI5, ERAT4, KARE4, KART4, RATE4, TERK4


ERAT (Kelime Kökeni: Türkçe er + at)


[isim] [askerlik]
  • Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad

KARE (Kelime Kökeni: Fransızca carré)


[isim] [matematik]
  • Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba
[sıfat]
  • Bu biçimde olan

    Kare masa.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-in karesi
  • karesini almak

Birleşik Kelimeler: kare kare, karekök, birimkare, kilometrekare, metrekare, tamkare


KART


[sıfat]
  • Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı

    Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor. - Halide Edip Adıvar

[isim]
  • Düzgün kesilmiş ince karton parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kart basmak
  • kart çıkarmak

Birleşik Kelimeler: açık kart, ek kart, hamilikart, kırmızı kart, manyetik kart, sanal kart, sarı kart, serbest kart, yeşil kart, adres kartı, banka kartı, basın kartı, duhuliye kartı, giriş kartı, kimlik kartı, kredi kartı, nakit kartı, ödeme kartı, posta kartı, tanıtma kartı, tebrik kartı, telefon kartı, uçuş kartı, varlık kartı, yaka kartı


RATE (Kelime Kökeni: Fransızca raté)


[sıfat]
  • Başarısız

    Bunlar hâlâ kokmuş ve rate bir romantizmi önümüze sürüyorlar. - Asaf Halet Çelebi

[mecaz]
  • Yaşlı, verimsiz, geçimsiz (kimse)

    Kaldı ki dikkat edilince görülür ki, bunlar gençliklerinde de olumlu bir şeyler verememiş olan ratelerdir. - Haldun Taner

[isim] [hayvan bilimi]
  • Büyük fare

TERK (Kelime Kökeni: Arapça terk)


[isim]
  • Bırakma, ayrılma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terk etmek


ARTI


[isim] [matematik]
  • Toplama işleminde + işaretinin adı, zait
[sıfat] [matematik]
  • Sıfırdan büyük, önünde artı işareti bulunan (sayı), eksi karşıtı, pozitif
[mecaz]
  • Fazlalık

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: artı güç, artı para, artı sayı, artı uç


ARIK


[isim] [halk ağzında]
  • Ark

    Arıkta çimdim de geldim diye fısıldadı. - Cahit Uçuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arık çekmek

[sıfat]
  • Zayıf, cılız, kuru, sıska

    Arık, zayıf bir buzağı kuyruğunu sallayarak gidiyordu. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arık ata kuyruğu da yüktür
  • arık etten yağlı tirit olmaz
  • arık öküze bıçak çalınmaz


ATIK


[isim]
  • Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez veya çevre için zarar oluşturan her türlü madde
[sıfat]
  • Atılmış, atılan

Birleşik Kelimeler: atık kâğıt, atık su, endüstriyel atık, evsel atık, katı atık, nükleer atık, tıbbi atık, inşaat atığı


ATKI


[isim]
  • Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü

    Belinde ince bir ceylan postu, sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[halk ağzında]
  • Büyük yaba

Birleşik Kelimeler: atkı iplik


AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)


[isim] [tıp]
  • Hastalık nöbeti, kriz

Birleşik Kelimeler: kalp aksesi


IRAK


[sıfat]
  • Uzak

    Sesin ıraktan gelir, yürek deler. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ırak yerin haberini kervan getirir

Birleşik Kelimeler: ırakgörür

[isim] [müzik]
  • Klasik Türk müziğinde, aynı adla anılan ve kalın fa diyez notasını andıran perdedeki makamlardan biri

KARS


[isim]
  • Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KÂSE (Kelime Kökeni: Farsça kāse)


[isim]
  • Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak

    Kocaman bakır kâsede kuskus çorbası vardı. - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: kâseifağfur


KARI


[isim]
  • Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce

    Eve varınca karım Fadime kapıyı açar. - Sait Faik Abasıyanık

[kaba konuşmada]
  • Kadın

    Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor, karılar ağlıyordu fakat Saliha kadın buna alışmıştı. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Yaşlı, ihtiyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karı gibi
  • karının saçlısı, tarlanın taşlısı
  • karısının üstüne evlenmek

Birleşik Kelimeler: karı ağızlı, karı kız milleti, karı koca, karım köylü, karısı ağızlı, karısı köylü, katır karı, kocakarı, alkarısı, çarşamba karısı, mahalle karısı


KAST (Kelime Kökeni: Fransızca caste)


[isim] [toplum bilimi]
  • Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri