KEMENÇECİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



KEMENÇECİ harflerini içeren 4 harfli 33 kelime bulunuyor. 4 harfli KEMENÇECİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EMEÇ8, İÇME8, CEMİ8, ÇİNE7, ÇEKİ7, ÇENE7, ÇENK7, İNCE7, İNEÇ7, KEÇE7, KEÇİ7, NİCE7, NECE7, NECİ7, CENK7, EKİM5, EKME5, EMİN5, EMİK5, EMEN5, EMEK5, İNME5, KEME5, MİNK5, MİNE5, MENİ5, MEKE5, ENİK4, EKİN4, ENEK4, İNEK4, İKEN4, KENE4


ENİK


[isim]
  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]
  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı


EKİN


[isim]
  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası


ENEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş

İNEK


[isim]
  • Dişi sığır
[argo]
  • Çok çalışan öğrenci
[kaba konuşmada]
  • İbne
[sıfat] [mecaz]
  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği


KENE


[isim] [hayvan bilimi]
  • Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kene gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kene ağacı, kene göz, kene otu


EKİM


[isim]
  • Ekme işi

    Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: doku ekimi


EKME


[isim]
  • Ekmek işi

EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)


[sıfat]
  • Güvenli

    Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin

[isim] [tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi

    Şehremini.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emin olmak

Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini


EMİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emmekten çürüyen yer, emme izi

EMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMEK


[isim]
  • Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, mesai, zahmet

    Ücret emeğin karşılığıdır. - Anayasa

[toplum bilimi]
  • İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emeği geçmek
  • emek çekmek
  • emek harcamak
  • emek olmadan yemek olmaz
  • emek vermek

Birleşik Kelimeler: artık emek, el emeği, göz emeği, sağdıç emeği


İNME


[isim]
  • İnmek işi

    Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice

[tıp]
  • Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inme inmek

Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme


KEME


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük sıçan

Birleşik Kelimeler: karakeme


MİNK (Kelime Kökeni: İngilizce mink)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Vizon

MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)


[isim]
  • Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
[mecaz]
  • İnce ve parlak nakış

Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi