KEMALİST Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KEMALİST harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli KEMALİST kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

LAMİSE8, MİSKET8, MİSKAL8, MESAİL8, MELİSA8, SİLMEK8, SİLKME8, TESLİM8, TİMSAL8, TAKSİM8, TEMSİL8, ASETİK7, ALEKSİ7, İSTEKA7, İKAMET7, KALSİT7, LASTİK7, LATEKS7, MAKTEL7, SELİKA7, TEKMİL7, TEMLİK7, KALİTE6, TELAKİ6, TEKİLA6


KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)


[isim]
  • Nitelik

    Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski


TELAKİ (Kelime Kökeni: Arapça telāḳī)


[isim] [eskimiş]
  • Buluşma, kavuşma

TEKİLA (Kelime Kökeni: İngilizce tequila)


[isim]
  • Sert bir Meksika içkisi

ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)


[sıfat] [kimya]
  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit


ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)


[isim] [tıp]
  • Okuma yitimi

İSTEKA (Kelime Kökeni: İtalyanca stecca)


[isim]
  • Bilardo oyununda toplara vurmak için kullanılan sopa

İKAMET (Kelime Kökeni: Arapça iḳāmet)


[isim]
  • Bir yerde oturma, eğleşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikamete memur edilmek
  • ikamet etmek


KALSİT (Kelime Kökeni: Fransızca calcite)


[isim] [mineraloji]
  • Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı

    Tebeşir bir tür kalsittir.


LASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)


[isim]
  • Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç

    Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine. - Necati Cumalı

[sıfat]
  • Kauçuktan yapılmış

    Rıza, lastik yakalığı fırlamış, gözleri dönmüş, kan ter içinde içeriye düşer. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lastik gibi

Birleşik Kelimeler: lastik ağacı, lastik tutkalı, kuş lastiği, balon lastik, dış lastik, iç lastik, yedek lastik


LATEKS (Kelime Kökeni: Fransızca latex)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bazı bitkilerin genellikle süt görünüşünde olan öz suyu

MAKTEL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtel)


[isim] [eskimiş]
  • Cinayet işlenen yer

SELİKA (Kelime Kökeni: Arapça selīḳa)


[isim] [eskimiş]
  • Güzel söyleme ve yazma yeteneği

TEKMİL (Kelime Kökeni: Arapça tekmīl)


[isim] [eskimiş]
  • Tamamlama, bitirme
[sıfat]
  • Bütün, tüm

    O bana Ahmet Midhat Efendi'nin tekmil kitaplarını sattı. - Hüseyin Cahit Yalçın

[sıfat]
  • Eksiksiz
[zarf]
  • Tamamıyla

    Yaşlılar tekmil Türkçe konuştukları hâlde yeni yetişenler hiç Türkçe bilmiyorlar. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[askerlik]
  • Tekmil haberi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekmil almak
  • tekmil olmak
  • tekmil vermek

Birleşik Kelimeler: tekmil haberi


TEMLİK (Kelime Kökeni: Arapça temlīk)


[isim] [eskimiş]
  • Mülk olarak verme
[hukuk]
  • Bir hakkın diğer bir kimseye geçirilmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temlik etmek

Birleşik Kelimeler: temlikname


LAMİSE (Kelime Kökeni: Arapça lāmise)


[isim] [eskimiş] [biyoloji]
  • Dokunum
[hayvan bilimi]
  • Duyarga