Kek ile Başlayan Kelimeler



KEK ile başlayan 21 kelime bulunuyor. Başında KEK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kek kelimesinin anlamı nedir? Kek ile biten kelimeler. İçinde kek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

KEKEMELEŞMEK17

11 Harfli Kelimeler

KEKEMELEŞME16, KEKREMSİLİK13

9 Harfli Kelimeler

KEKELEYİŞ14, KEKELEMEK10, KEKEMELİK10

8 Harfli Kelimeler

KEKREMSİ10, KEKELEME9, KEKLEMEK9, KEKRELİK8

7 Harfli Kelimeler

KEKLEME8, KEKELİK7, KEKİKLİ7

6 Harfli Kelimeler

KEKEME7, KEKLİK6

5 Harfli Kelimeler

KEK8, KEKİK5, KEKRE5

4 Harfli Kelimeler

KEKA4, KEKE4

3 Harfli Kelimeler

KEK3


KEK (Kelime Kökeni: İngilizce cake)


[isim]
  • Ana maddeleri yumurta, un ve şeker olan, içerisine kuru üzüm, kakao, fındık vb. konularak fırında pişirilen tatlı çörek
[argo]
  • Aptal, bön, kolay aldatılabilen (kimse)

Birleşik Kelimeler: çaylı kek, kakaolu kek, sade kek, üzümlü kek


KEKA


[ünlem]
  • Keyifli bir durum anlatılırken `ne güzel, ne iyi` anlamlarında söylenen bir söz

    Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz. - Nazım Hikmet


KEKE


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kekeme

KEKİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Ballıbabagillerden, karşılıklı küçük yapraklı, beyaz, pembe, kırmızı başak durumunda çiçekleri olan ve çiçeği baharat gibi kullanılan, odunsu saplı, kokulu bir bitki (Thymus vulgaris)

    Bütün Çamlıca'yı bir kekik kokusu içinde duyardık. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: kekik yağı, bahçe kekiği, Girit kekiği, İstanbul kekiği, yayla kekiği


KEKRE


[sıfat]
  • Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan

KEKLİK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix)

    Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim - Ruhsati

[mecaz]
  • Alımlı, güzel kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keklik gibi

Birleşik Kelimeler: çantada keklik, kınalı keklik, torbada keklik


KEKELİK


[isim]
  • Kekemelik

KEKİKLİ


[sıfat]
  • Üzerine veya içine kekik konulmuş olan

    Kekikli pirzola.


KEKEME


[sıfat]
  • Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç

    Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. - Memduh Şevket Esendal


KEKRELİK


[isim]
  • Kekre olma durumu

KEKLEME


[isim]
  • Keklemek işi

KEKEÇ


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kekeme

KEKELEME


[isim]
  • Kekelemek işi

KEKLEMEK


[-i] [argo]
  • Kandırmak

KEKELEMEK


[nesnesiz]
  • Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak ve keserek konuşmak

    İhtiyar kadın hep çapaklanan gözlerini mendiliyle kurulayarak bir iki söz daha kekeledi. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Ne söyleyeceğini şaşırıp kelimeleri birbirine karıştırmak

    Bir şey söylemek istedim, bulamadım, kekeliyordum. - Refik Halit Karay