KEFALLER harflerini içeren 3 harfli 22 kelime bulunuyor. 3 harfli KEFALLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EFE9,
FAK9,
FER9,
FEL9,
FEK9,
FAR9,
FAL9,
KEF9,
LAF9,
LEF9,
RAF9,
ARK3,
ERK3,
ELK3,
ELA3,
EKE3,
KAL3,
KAR3,
KEL3,
KER3,
LAL3,
LAK3
ARK
[isim]
ERK
[isim]
-
Bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar
[mecaz]
-
Sözü geçerlik, istediğini yaptırabilme gücü, nüfuz
[toplum bilimi]
-
Bir bireyin, bir toplumun, başka birey, küme veya toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, hürriyetlerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi veya yeteneği
Birleşik Kelimeler: anaerki, ataerki, bey erki, din erki, el erki, soylu erki, takım erki, varsıl erki, yargı erki, zengin erki
ELK
(Kelime Kökeni: İngilizce elk)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Kuzey Avrupa'da yaşayan, geniş dallı boynuzları olan, iri bir tür geyik
ELA
[isim]
-
Gözde sarıya çalan kestane rengi
[sıfat]
EKE
[sıfat] [halk ağzında]
-
Büyük, yetişkin, yaşlı, kart
[isim] [mecaz]
-
Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk
KAL
[isim] [madencilik]
-
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
Birleşik Kelimeler: kalhane
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
KAR
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- karda yürüyüp (veya gezip) izini belli etmemek
- kar gibi
- kar kuytuda, para pintide eğleşir
- kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz
- kar susuzluk kandırmaz
Birleşik Kelimeler: kar baykuşu, kar beyaz, kar çiçeği, kardelen, kar dikeni, kar fırtınası, kar helvası, kar ispinozu, kar kuşu, kar kuyusu, kar sapanı, kartopu, kar topu, karyağdı, kar yükü, kardan adam, buzul kar, kristal kar, sulu kar
[isim]
-
Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı
[mecaz]
[ekonomi]
-
Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay
[ticaret]
-
Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark
Ata Sözleri ve Deyimler
- kâr bırakmak
- kâr etmek
- kâr etmemek
- kâr getirmek
- kârını tamam etmek
- kârı olmamak
- kâr koymak
- kâr zararın kardeşidir (veya ortağıdır)
Birleşik Kelimeler: kâr haddi, kâr marjı, kâr merkezi, kâr payı, kâr paylaşımı, her hâlükârda, akıl kârı
KEL
(Kelime Kökeni: Farsça kel)
[sıfat]
[mecaz]
[mecaz]
-
Gelişmemiş, cılız (bitki)
Kel bir ağaç.
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kel başa şimşir tarak
- kele köseden yardım olmaz
- keli görünmek
- keli kızmak
- keli körü toplamak
- kelin ayıbını takke örter
- kelin merhemi olsa başına sürer (veya kelin medarı olsa kendi başında olur)
- kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
- kel yanında kabak anılmaz
Birleşik Kelimeler: kelaynak, kel kâhya, keloğlan
KER
(Kelime Kökeni: Farsça ker)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: kerli ferli
LAL
(Kelime Kökeni: Farsça lāl)
[sıfat]
-
Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: lalüebkem
[isim] [eskimiş]
-
Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
[sıfat]
LAK
[isim]
-
Uzak Doğu'da yetişen Amerikan elmasından çıkan zamk
EFE
[isim]
-
Yiğit, özellikle Batı Anadolu köy yiğidi, zeybek
[tarih]
FAK
(Kelime Kökeni: Arapça faḫḫ)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
FER
(Kelime Kökeni: Farsça fer)
[isim]
Birleşik Kelimeler: kerli ferli
FEL
[isim]