KEDİBASTI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KEDİBASTI harflerini içeren 5 harfli 48 kelime bulunuyor. 5 harfli KEDİBASTI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ABİDE9, BİDAT9, BASKI9, BASIK9, BADİK9, BASTI9, BEDİK9, DİBEK9, SADIK9, SABIK9, ASİDE8, BİKES8, BASİT8, BEKAS8, BATKI8, BATIK8, DEİST8, DASİT8, DİKSE8, ESBAK8, KESBİ8, SADİK8, SADET8, SABİT8, SEBAT8, TASDİ8, AKİDE7, BİTEK7, BETİK7, BATİK7, DİKTE7, DİKTA7, ISKAT7, İBATE7, KASIT7, KADİT7, KAİDE7, SAKIT7, TEDAİ7, ASTİK6, İSTEK6, KASTİ6, KASET6, KESİT6, KESAT6, SAKİT6, SETİK6, TAKSİ6


ASTİK (Kelime Kökeni: Ermenice)


[isim] [argo]
  • Pezevenk

İSTEK


[isim]
  • Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk

    Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. - Çetin Altan

[dil bilgisi]
  • İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi

    Göreyim, göresin, göre.

[ruh bilimi]
  • Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istek (veya isteğini) uyandırmak
  • istek duymak


KASTİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṣdī)


[sıfat]
  • Bilerek, isteyerek yapılan
[zarf]
  • Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek

KASET (Kelime Kökeni: Fransızca cassette)


[isim]
  • İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu

Birleşik Kelimeler: kasetçalar, manyetik kaset, videokaset


KESİT


[isim]
  • Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey

    Ağacın kesiti.

[matematik]
  • Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta

    Bir kürenin her kesiti daire biçiminde olur.

Birleşik Kelimeler: ara kesit, başkesit, öz kesit


KESAT (Kelime Kökeni: Arapça kesād)


[isim]
  • Alışverişte durgunluk

    Bugünlerde alışveriş de kesat. - Nabizade Nâzım


SAKİT (Kelime Kökeni: Arapça sākit)


[sıfat] [eskimiş]
  • Susmuş, sessiz

    Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakit kalmak


SETİK


[isim] [halk ağzında]
  • İnce bulgur

TAKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca taxi)


[isim]
  • Belirli bir ücret karşılığı yolcu taşıyan, taksimetresi olan otomobil

    Taksi bir karışıklığın çıktığını görünce hemen gazlayıp uzaklaştı. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taksi çevirmek

Birleşik Kelimeler: taksi dolmuş, taksimetre, radyo taksi

[isim] [biyoloji]
  • Göçüm

AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)


[isim] [din bilgisi]
  • İnanç

    Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)

Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk

[isim]
  • Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri

    Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: akide şekeri


BİTEK


[sıfat]
  • Verimli

BETİK


[isim]
  • Yazılı olan şey, kitap, mektup, tezkere, pusula

    Kanılarımız, rengimiz, görüşümüz betikte belirecek. - Haldun Taner


BATİK (Kelime Kökeni: Fransızca batik)


[isim]
  • Kumaş, deri veya kâğıt süslemede kullanılan bir yöntem
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan (giysi)

DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)


[isim]
  • Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dikte etmek


DİKTA (Kelime Kökeni: Almanca Diktat)


[isim]
  • Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk