KEBAPÇILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KEBAPÇILIK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli KEBAPÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAPLI13, BIÇKI12, BIÇIK12, BIÇAK11, KIPIK11, KEBAP11, ÇIKIK10, KAPLI10, KALIP10, KILIÇ10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇIKAK9, ÇAKIL9, ÇALIK9, ÇALKI9, KAÇLI9, KAÇIK9, KALIÇ9, KAKIÇ9, LAKÇI9, BALKI8, BALIK8, KIBLE8, KILIK7, AKLIK6, KALIK6


AKLIK


[isim]
  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı


KALIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kalmış, artmış

KILIK


[isim]
  • Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, üst baş

    Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]
  • Bir kimsenin resmi, fotoğraf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılığa bürünmek
  • kılığına girmek
  • kılıktan kılığa girmek

Birleşik Kelimeler: kılık kıyafet


BALKI


[isim]
  • Ağrı, sancı
[sıfat] [halk ağzında]
  • Güzel, süslü, parlak

BALIK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı

    Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • balığa çıkmak
  • balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
  • balık baştan avlanır
  • balık baştan kokar
  • balık kavağa çıkınca

Birleşik Kelimeler: balık adam, balık bilimi, balık çorbası, balıketi, balık eti, balıkgözü, balıkhane, balık istifi, balık kartalı, balıknefesi, balık otu, balık pazarı, balıksırtı, balık sütü, balık tabağı, balık tutkalı, balık unu, balık yağı, balık yemi, balık yumurtası, acı balık, akbalık, alabalık, antenli balık, bıyıklı balık, dikenli balık, kalaybalık, karabalık, sarıbalık, topbaş balık, zırhlı balık, ada balığı, akya balığı, amber balığı, atbalığı, ateş balığı, ay balığı, ayı balığı, balon balığı, berber balığı, cennet balığı, çaça balığı, çarpan balığı, çupra balığı, dil balığı, domuz balığı, dülger balığı, engel balığı, fener balığı, fıçı balığı, flandra balığı, fulya balığı, gölge balığı, gümüş balığı, gün balığı, Güneybalığı, inci balığı, Japon balığı, kadırga balığı, kâğıt balığı, kalkan balığı, kamer balığı, kaya balığı, kayış balığı, kedi balığı, keler balığı, kemane balığı, kılıç balığı, kırlangıç balığı, kiliz balığı, kolan balığı, köpek balığı, kum balığı, kurbağa balığı, kurdele balığı, lodos balığı, marangoz balığı, maymun balığı, mercan balığı, mersin balığı, mürekkep balığı, nisanbalığı, olta balığı, öküz balığı, ördek balığı, pamuk balığı, papaz balığı, pervane balığı, peygamber balığı, pisi balığı, saban balığı, sabun balığı, sandık balığı, somon balığı, şerit balığı, taş balığı, tavuk balığı, testere balığı, ton balığı, torpil balığı, turna balığı, turşu balığı, tütün balığı, uyuşturan balığı, üzgün balığı, yapışkan balığı, yaygı balığı, yayın balığı, yelken balığı, yılan balığı, kemikli balıklar, yassı balıklar, köpek balıkları, mersin balıkları

[isim] [gök bilimi]
  • Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı

KIBLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳible)


[isim]
  • Bazı ibadetler yerine getirilirken dönülen Kâbe'nin bulunduğu yön
[mecaz]
  • Sıkıntılı bir durumda yardım umarak başvurulan yer

AÇLIK


[isim]
  • Aç olma durumu

    Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat

[mecaz]
  • Kıtlık
[mecaz]
  • Aşırı istek içinde bulunma

    Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
  • açlık çekmek
  • açlık ile tokluğun arası yarım yufka
  • açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
  • açlıktan imanı gevremek
  • açlıktan nefesi kokmak
  • açlıktan ölmek
  • açlıktan ölmeyecek kadar

Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık


AKÇIL


[sıfat]
  • Rengi atmış, ağarmış

    Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay


ÇIKAK


[isim]
  • Çıkılacak yer, çıkıt, mahreç
[dil bilgisi]
  • Boğumlanma noktası

ÇAKIL


[isim] [mineraloji]
  • Çakıl taşı

    Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol


ÇALIK


[sıfat]
  • Çarpık

    Ağzı burnu çalık.

[halk ağzında]
  • Yan yan giden

    Çalık at.

[isim]
  • Çıban yeri
[isim]
  • Koyunlarda çiçek hastalığı
[isim]
  • Çalgın

Birleşik Kelimeler: çalık kavak, bakır çalığı


ÇALKI


[isim]
  • Çalgıç
[halk ağzında]
  • Tırpan

KAÇLI


[sıfat]
  • Sayısı kaç, hangi sayıdan

    Kaçlı iskambil?


KAÇIK


[sıfat]
  • İlmeği kaçmış (çorap vb.)
[mecaz]
  • Bazı davranışları dengesiz olan, zıvanasız

    Bu köşkün perileri de kaçık galiba. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]
  • Çorabın ilmeği kaçmış yeri

Birleşik Kelimeler: kaçık öz, tatlı kaçık


KALIÇ


[isim] [halk ağzında]
  • Orak