KAŞIKLATMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



KAŞIKLATMAK harflerini içeren 7 harfli 38 kelime bulunuyor. 7 harfli KAŞIKLATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AŞAMALI12, AŞILAMA12, AŞILMAK12, ATIŞMAK12, AKIŞMAK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, KIŞLAMA12, KAKIŞMA12, KAŞIMAK12, KATIŞMA12, MAŞALIK12, ŞAKIMAK12, TAKIŞMA12, TAŞIMAK12, AKKIŞLA11, AKLAŞMA11, KAŞLAMA11, ŞAKLAMA11, TAŞAKLI11, TAŞLAMA11, ATILMAK9, AKITMAK9, IKLAMAK9, KITLAMA9, KAKILMA9, KAKIMAK9, KAKMALI9, KATILMA9, KATMALI9, TIKAMAK9, TIKLAMA9, TAKILMA9, ATAKLIK8, ATLAMAK8, AKLAMAK8, KALKMAK8, KATLAMA8


ATAKLIK


[isim]
  • Atak olanın durumu veya atak bir biçimde yapılan iş, davranış, cüret

    Kara Yusuf ve arkadaşlarındaki ataklık halkı sarıyor. - Tarık Buğra


ATLAMAK


[-den]
  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e] [-den]
  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]
  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]
  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
[-i]
  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
[-i]
  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

[mecaz] [-de]
  • Yanılmak, aldanmak
[mecaz]
  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya


AKLAMAK


[-i] [hukuk]
  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı


KALKMAK


[nesnesiz]
  • Gitmek üzere yerinden ayrılmak

    Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız.

[-den]
  • Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak

    Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[-den]
  • Uyanarak yataktan ayrılmak

    İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım. - Ömer Seyfettin

[-den]
  • Uçmak, havalanmak

    Uçak pistten kalktı.

[-e]
  • Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak

    At, art ayakları üzerine kalktı.

[-den]
  • Yok olmak, artık bulunmamak

    Ortalıktan kar kalkınca gelebilirim.

[-e]
  • Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek

    Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı. - Necati Cumalı

[-e]
  • Bir durumdan başka bir duruma geçmek

    Dörtnala kalkmak.

    Tırısa kalkmak.

[-e] [-den]
  • Başka yere gitmek, taşınmak

    O yıl çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı. - Necati Cumalı

[-e]
  • Ayakta beklemek

    Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkıp kalkıp oturmak

Birleşik Kelimeler: düşe kalka


KATLAMA


[isim]
  • Katlamak işi
[halk ağzında]
  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

ATILMAK


[-den]
  • Atma işine konu olmak

    O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır? - Adalet Ağaoğlu

[-e]
  • Saldırmak, hücum etmek

    Düşmanın üzerine atıldı.

[nesnesiz]
  • Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak

    Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]
  • Başlamak

    Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar. - Falih Rıfkı Atay

[-e]
  • Bir işe girişmek
[nesnesiz]
  • Patlatılmak

    Silah atıldı. Top atıldı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılan ok geri dönmez


AKITMAK


[-e] [-i]
  • Akmasını sağlamak, akmasına yol açmak, dökmek

IKLAMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Yük altında güçlükle solumak

Birleşik Kelimeler: ıklaya sıklaya


KITLAMA


[isim]
  • Kıtlamak işi
[zarf]
  • Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak

Birleşik Kelimeler: kıtlama şekeri


KAKILMA


[isim]
  • Kakılmak işi

KAKIMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek

KAKMALI


[sıfat]
  • Üzerinde kakma işi bulunan

    Kabzası altın kakmalı palası elinden düşmüştü. - Feridun Fazıl Tülbentçi


KATILMA


[isim]
  • Katılmak işi

    Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır. - Attila İlhan

[toplum bilimi]
  • İletişim veya ortak davranışta bulunma yoluyla belirli bir toplumsal duruma girme süreci, iştirak

Birleşik Kelimeler: katılma belgesi


KATMALI


[isim] [sinema]
  • Cismin üç ana renkteki görüntüsünün tek bir film üzerinde yer aldığı, bir renkli film işlemi

TIKAMAK


[-e] [nesnesiz]
  • Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak

    Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]
  • Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek