KAĞITLANMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KAĞITLANMAK harflerini içeren 6 harfli 48 kelime bulunuyor. 6 harfli KAĞITLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞINMA15, AĞALIK14, AĞNAMA14, AĞLATI14, AĞLAMA14, ANILMA8, ATILMA8, ALINMA8, AMALIK8, AKITMA8, IKLAMA8, KAKIMA8, KAMALI8, KINAMA8, KILMAK8, MANALI8, MANTIK8, MATLIK8, TINMAK8, TIKMAK8, TIKAMA8, TANIMA8, TAMLIK8, TALKIM8, ANLAMA7, ANLATI7, ATLAMA7, ATANMA7, ATAMAN7, ATAMAK7, ATALIK7, ANAMAL7, ANALIK7, AKLAMA7, KANMAK7, KANAMA7, KALKMA7, KALMAK7, KATMAK7, KATMAN7, NATIKA7, TALKIN7, TAKMAK7, KANAAT6, KANATA6, KALTAK6, KALKAN6, KATANA6


KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)


[isim]
  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat


KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)


[isim]
  • Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KALTAK


[isim]
  • Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
[kaba konuşmada]
  • İffetsiz, namussuz kadın

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı


KALKAN


[isim]
  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
[mecaz]
  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim] [hayvan bilimi]
  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan


KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir cins iri at

    Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katana gibi


ANLAMA


[isim]
  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]
  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla


ANLATI


[isim]
  • Ayrıntılarıyla anlatma
[edebiyat]
  • Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, öyküleme, tahkiye

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı


ATLAMA


[isim]
  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

[spor]
  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması


ATANMA


[isim]
  • Atanmak işi, tayin edilme

Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma


ATAMAN


[isim] [eskimiş]
  • Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan

ATAMAK


[-e] [-i]
  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak


ATALIK


[isim]
  • Ataya yakışır davranış, babalık

ANAMAL


[isim] [ticaret]
  • Sermaye

Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi


ANALIK


[isim]
  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık


AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi