KAZIMKARABEKİR Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KAZIMKARABEKİR harflerini içeren 6 harfli 47 kelime bulunuyor. 6 harfli KAZIMKARABEKİR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MİBZER12, ZAMBAK12, KIZMAK11, KAZIMA11, MIZRAK11, BIKMAK10, KAMKAZ10, KAZMAK10, MARKİZ10, MARAZİ10, MARAZA10, RAZAKI10, ABRAMA9, BAKMAK9, KAMBER9, KAZARA9, MARABA9, MAKBER9, AKRABA8, BARAKA8, BAKARA8, BAKİRE8, BERRAK8, EKABİR8, IRAMAK8, KIRMAK8, KIRKMA8, KARMIK8, KARIMA8, KAKIMA8, KABARA8, KABARE8, RAKİBE8, ARAMAK7, İRKMEK7, KARAİM7, KARMAK7, KARAMA7, KAKMAK7, KAMARA7, KAMERA7, KAMERİ7, KIRKAR7, MARKKA7, MAKARA7, ARKAİK6, KRAKER6


ARKAİK (Kelime Kökeni: Fransızca archaïque)


[sıfat]
  • Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan
[edebiyat]
  • Konuşulan ve yazılan dilde, kullanımdan düşmüş olan (eski söz veya deyim)

KRAKER (Kelime Kökeni: Fransızca cracker)


[isim]
  • Bir tür gevrek ve tuzlu bisküvi

ARAMAK


[-i]
  • Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak

    Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Şart koşmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aramakla bulunmaz
  • arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
  • arayıp (veya aramak) taramak
  • arayıp da bulamamak
  • arayıp sormak


İRKMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Birikmek
[eskimiş]
  • Biriktirmek, toplamak

KARAİM (Kelime Kökeni: İbranice)


[isim]
  • Çoğu Türk soyundan olan ve genellikle Polonya ve Litvanya topraklarında oturan bir Musevi topluluğu, Karay

KARMAK


[-i]
  • Karıştırmak, birbirine katmak
[nesnesiz]
  • Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek

    Yapı için harç karmak. Boya karmak.

Birleşik Kelimeler: betonkarar


KARAMA


[isim]
  • Karamak işi

KAKMAK


[-i]
  • İtmek, vurmak
[nesnesiz]
  • Kakma yapmak

Birleşik Kelimeler: ağaçkakan, kuyrukkakan


KAMARA (Kelime Kökeni: İtalyanca camera)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde oda

    Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: hesap kamarası, Lortlar Kamarası


KAMERA (Kelime Kökeni: Fransızca caméra)


[isim] [sinema] [televizyon]
  • Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı
[ünlem]
  • Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk

Birleşik Kelimeler: kamera şakası, termal kamera


KAMERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳamerī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ayla ilgili

Birleşik Kelimeler: kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl


KIRKAR


[sıfat]
  • Kırk sayısının üleştirme sayı sıfatı

MARKKA (Kelime Kökeni: Fince)


[isim] [eskimiş]
  • Finlandiya para birimi, mark

MAKARA (Kelime Kökeni: Arapça bekere)


[isim]
  • Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
[denizcilik]
  • Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makara çekmek
  • makara gibi
  • makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek)
  • makarasını çözmek
  • makaraya almak (veya sarmak)


AKRABA (Kelime Kökeni: Arapça aḳribā)


[isim] [hukuk]
  • Kan bağıyla birbirine bağlı olan kimseler

    Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Biri, diğerinin doğurduğu sonuç veya olgular

    Zulüm zorbalıkla akrabadır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akraba çıkmak
  • akraba olmak

Birleşik Kelimeler: akraba diller, hısım akraba, uzak akraba, uzaktan akraba, yakın akraba