Kaz ile Başlayan Kelimeler



KAZ ile başlayan 82 kelime bulunuyor. Başında KAZ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kaz kelimesinin anlamı nedir? Kaz ile biten kelimeler. İçinde kaz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KAZIMKARABEKİR21

11 Harfli Kelimeler

KAZDIRILMAK19, KAZANDIRMAK18, KAZIKLANMAK16, KAZASKERLİK15

10 Harfli Kelimeler

KAZIKLAYIŞ20, KAZINTISIZ20, KAZIKÇILIK19, KAZANCILIK18, KAZDIRILMA18, KAZANDIRMA17, KAZDIRTMAK17, KAZANILMAK15, KAZIKLAMAK15, KAZIKLANMA15

9 Harfli Kelimeler

KAZANÇSIZ20, KAZICILIK18, KAZANDİBİ16, KAZDIRMAK16, KAZDIRTMA16, KAZIKAZAN16, KAZINTILI15, KAZKANADI15, KAZANILMA14, KAZIKLAMA14, KAZARATAR12

8 Harfli Kelimeler

KAZAYAĞI21, KAZAZEDE16, KAZANÇLI15, KAZDIRMA15, KAZILMAK13, KAZINMAK13, KAZITMAK13, KAZAKLIK12, KAZANMAK12, KAZASKER12

7 Harfli Kelimeler

KAZIYIŞ17, KAZIKÇI15, KAZILIŞ15, KAZMACI15, KAZASIZ15, KAZBOKU14, KAZANIŞ14, KAZANCI14, KAZIMIK13, KAZAKÇA13, KAZIKLI12, KAZILMA12, KAZIMAK12, KAZINMA12, KAZINTI12, KAZITMA12, KAZANIM12, KAZASKA11, KAZOLİT11, KAZULET11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

KAZAĞI17, KAZGIÇ17, KAZEVİ15, KAZICI14, KAZMAÇ13, KAZANÇ12, KAZİYE11, KAZIMA11, KAZALI10, KAZMAK10, KAZARA9, KAZEİN9, KAZAEN9

5 Harfli Kelimeler

KAZAZ11, KAZIM10, KAZIK9, KAZIL9, KAZMA9, KAZAK8, KAZAN8

4 Harfli Kelimeler

KAZI8, KAZA7

3 Harfli Kelimeler

KAZ6


KAZ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Perde ayaklılardan, uzun, beyaz veya gri boyunlu, suda ve karada yaşayan, uçan, yabani veya evcil kuş (Anser)

    Kazı yıkayıp temizlemişler, sonra da parçalayıp tencereye koymuşlar. - Çetin Altan

[sıfat] [mecaz]
  • Budala

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaz gelen yerden tavuk esirgenmez
  • kazı koz anlamak
  • kazın ayağı öyle değil

Birleşik Kelimeler: kaz adımı, kazayağı, kazboku, kaz kafalı, kazkanadı, kaz tüyü, deniz kazı, yaban kazı


KAZA (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾ)


[isim]
  • İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması
[din bilgisi]
  • Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme
[eskimiş] [hukuk]
  • Yargı
[eskimiş]
  • Kadılık görevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaza atlatmak
  • kaza etmek
  • kaza geçirmek
  • kaza geliyorum demez
  • kaza ile
  • kazaya bırakmak
  • kazaya kalmak
  • kazaya rıza göstermek
  • kazaya uğramak

Birleşik Kelimeler: kaza dairesi, kaza kurşunu, ferdî kaza sigortası, görünmez kaza, zincirleme kaza, iş kazası, tren kazası


KAZAK (Kelime Kökeni: Fransızca casaque)


[isim]
  • Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi

    Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: balıkçı kazağı

[isim] [askerlik]
  • Rusya'da ve İran'da ayrı bir sınıf oluşturan atlı asker
[sıfat] [mecaz]
  • Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı
[isim]
  • Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Kazak çömelmesi


KAZAN


[isim]
  • Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap

    Koca bir kazan patates kaynattık. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kazan (biri) kepçe
  • kazanı kapalı kaynamak
  • kazan kaldırmak (veya devirmek)
  • kazan kaynamayan yerde maymun oynamaz

Birleşik Kelimeler: kazan dairesi, kazandibi, kazan kebabı, kazan taşı, banyo kazanı, boyama kazanı, buhar kazanı, cadı kazanı, çamaşır kazanı, kalorifer kazanı


KAZI


[isim]
  • Bir yeri kazma işi, hafriyat

Birleşik Kelimeler: kazı bilimi, kurtarma kazısı, temel kazısı


KAZARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾ + Farsça -rā)


[zarf]
  • Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza

    Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi. - Sait Faik Abasıyanık


KAZEİN (Kelime Kökeni: Fransızca caséine)


[isim] [kimya]
  • Sütte bulunan protein maddesi

Birleşik Kelimeler: kazein tutkalı, bitkisel kazein


KAZAEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾen)


[zarf] [eskimiş]
  • Kazara

KAZIK


[isim]
  • Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç

    Çadır kazığı.

    Hayvanı kazığa bağlamak.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok zor (soru, sınav vb.)
[teklifsiz konuşmada]
  • Aldatma
[spor]
  • Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun
[eskimiş]
  • İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş
[eskimiş]
  • Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kazığa vurmak
  • kazık (veya kazığı) yemek
  • kazık atmak
  • kazık dikmek (veya kakmak)
  • kazık gibi
  • kazık kadar
  • kazık yutmuş gibi

Birleşik Kelimeler: kazık fren, kazık kök, kazık marka, çatal kazık, Demirkazık, dost kazığı, kaşınma kazığı


KAZIL


[isim]
  • Kıldan bükülmüş, çuval dikmekte kullanılan ip, sicim

KAZMA


[isim]
  • Kazmak işi
[sıfat]
  • Kazılarak yapılmış

    Kazma yazı.

[sıfat] [argo]
  • Kaba, görgüsüz (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kazma gibi

Birleşik Kelimeler: kazma diş, hava kazması


KAZALI


[sıfat]
  • Kazaya yol açan, sakıncalı, tehlikeli

KAZMAK


[-i]
  • Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kazdığı çukura (veya kuyuya) kendisi düşmek
  • kazma elin kuyusunu, kazarlar kuyunu

Birleşik Kelimeler: kazaratar, kumkazan


KAZIM


[isim]
  • Kazma işi

    Nasıl olsa mezarların kazımı esnasında taş sandukalar sökülmüş, olan olmuştu. - Elif Şafak


KAZASKA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Kaynağı Kafkasya olan ve hızlı oynanan bir halk dansı