KATALEPTİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KATALEPTİK harflerini içeren 5 harfli 48 kelime bulunuyor. 5 harfli KATALEPTİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APTAL9, APLİK9, İPTAL9, İPEKA9, KİTAP9, KLAPA9, KAPİK9, KAPAK9, KATİP9, LAKAP9, PLAKA9, PLATİ9, PİKET9, PATAK9, PATAL9, PATİK9, PAKET9, PALET9, PELİT9, TALİP9, TALEP9, TAKİP9, TEPKİ9, TEPİK9, ATLET5, AKAİT5, ETLİK5, İTAAT5, KİKLA5, KİTLE5, KATİL5, KALAK5, KETAL5, KELİK5, TETİK5, TİKEL5, TALİK5, TALAK5, TAKTİ5, TAKLA5, TAKKE5, TAKAT5, TATİL5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKİT5, TEKİL5, TEATİ5


ATLET (Kelime Kökeni: Fransızca athlète)


[isim]
  • Kolsuz, askılı fanila
[spor]
  • Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci

Birleşik Kelimeler: atlet fanilası


AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü

ETLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan

İTAAT (Kelime Kökeni: Arapça iṭāʿat)


[isim]
  • Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma

    Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itaat etmek


KİKLA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)


[isim]
  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

[tıp]
  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle


KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)


[isim]
  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]
  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]
  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam


KALAK


[isim] [halk ağzında]
  • Burun, burun ucu

KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

TETİK


[isim]
  • Ateşli silahlarda ateşlemeyi sağlamak için çekilen küçük parça

    Bir çay bardağını dökmeden içebilmek, tetiği eli titremeden çekebilmek kadar bir itiyat meselesidir. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetiğe basmak (veya dokunmak)
  • tetiği çekmek

[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetiğini bozmamak
  • tetik bulunmak
  • tetik davranmak
  • tetik durmak
  • tetikte (veya tetik) olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak)
  • tetik üstünde beklemek

Birleşik Kelimeler: atik tetik, kulağı tetikte


TİKEL


[sıfat]
  • Kısmi
[felsefe]
  • Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tikel önerme


TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Asma, yukarı kaldırma
[sıfat]
  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek


TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması

Birleşik Kelimeler: talakıselase


TAKTİ (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Kesme, parçalama
[edebiyat]
  • Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takti etmek