KASTETMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



KASTETMEK harflerini içeren 4 harfli 30 kelime bulunuyor. 4 harfli KASTETMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ESME6, ESMA6, MASK6, MEST6, SEMA6, SEME6, SEMT6, AKSE5, ETME5, EKME5, EMET5, EMEK5, KASE5, KASK5, KAST5, KAME5, KESE5, KEME5, META5, MEKE5, STAT5, SAKE5, TEST5, TEMA5, ETEK4, KETE4, KEKA4, KEKE4, TAKT4, TEKE4


ETEK


[isim]
  • Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik

    Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

[argo]
  • Edep yeri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eteğe varmak
  • eteği ayağına dolaşmak
  • eteği kirlenmek
  • eteğindeki taşı dökmek
  • eteğinde namaz kılınmak
  • eteğinden ayrılmamak
  • eteğinden el çekmek
  • eteğine düşmek (veya sarılmak)
  • eteğine yapışmak (veya sığınmak)
  • eteğini başına atmak (veya sarmak)
  • eteğini çekmek
  • eteğini toplamak
  • eteğini tutmak
  • eteğiyle mum söndürmek
  • etek açmak
  • eteklerini indirmek
  • eteklerini toplamak
  • etekleri tutuşmak
  • etekleri uzamak
  • etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
  • etek öpmek
  • etek silkmek
  • etek takmak (veya giymek)

Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği


KETE


[isim] [halk ağzında]
  • Yağlı, mayalı veya mayasız hamurdan yapılan çörek

KEKA


[ünlem]
  • Keyifli bir durum anlatılırken `ne güzel, ne iyi` anlamlarında söylenen bir söz

    Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz. - Nazım Hikmet


KEKE


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kekeme

TAKT (Kelime Kökeni: Fransızca tact)


[isim]
  • Yerinde konuşma veya davranma

TEKE


[isim] [hayvan bilimi]
  • Erkek keçi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekeden süt çıkarmak

Birleşik Kelimeler: teke dikeni, tekesakalı, boynuzluteke


AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)


[isim] [tıp]
  • Hastalık nöbeti, kriz

Birleşik Kelimeler: kalp aksesi


ETME


[isim]
  • Etmek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etme bulma dünyası


EKME


[isim]
  • Ekmek işi

EMET


[isim]
  • Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

EMEK


[isim]
  • Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, mesai, zahmet

    Ücret emeğin karşılığıdır. - Anayasa

[toplum bilimi]
  • İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emeği geçmek
  • emek çekmek
  • emek harcamak
  • emek olmadan yemek olmaz
  • emek vermek

Birleşik Kelimeler: artık emek, el emeği, göz emeği, sağdıç emeği


KÂSE (Kelime Kökeni: Farsça kāse)


[isim]
  • Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak

    Kocaman bakır kâsede kuskus çorbası vardı. - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: kâseifağfur


KASK (Kelime Kökeni: Fransızca casque)


[isim]
  • Başı darbelerden korumak için sertleştirilmiş sentetik maddelerden yapılmış sağlam başlık

KAST (Kelime Kökeni: Fransızca caste)


[isim] [toplum bilimi]
  • Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri

KAME (Kelime Kökeni: Fransızca camée)


[isim]
  • Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş