Karşı ile Başlayan Kelimeler



KARŞI ile başlayan 31 kelime bulunuyor. Başında KARŞI olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Karşı kelimesinin anlamı nedir? İçinde karşı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KARŞILAŞTIRMACI28, KARŞILAŞTIRILMA25, KARŞILAŞTIRMALI25

14 Harfli Kelimeler

KARŞILAŞTIRMAK23

13 Harfli Kelimeler

KARŞILAŞTIRMA22

12 Harfli Kelimeler

KARŞITLAŞMAK20

11 Harfli Kelimeler

KARŞILAYICI22, KARŞILIKSIZ21, KARŞITÇILIK20, KARŞITLAŞMA19, KARŞILAŞMAK19, KARŞITLAMAK16, KARŞILANMAK16

10 Harfli Kelimeler

KARŞILAYIŞ20, KARŞICILIK19, KARŞILAŞMA18, KARŞILANIŞ18, KARŞILIKLI16, KARŞILANMA15, KARŞITLAMA15, KARŞILAMAK15

9 Harfli Kelimeler

KARŞIYAKA15, KARŞILAMA14, KARŞITLIK14

8 Harfli Kelimeler

KARŞITÇI16, KARŞILIK13, KARŞITLI13

7 Harfli Kelimeler

KARŞICI15

6 Harfli Kelimeler

KARŞIT10, KARŞIN10

5 Harfli Kelimeler

KARŞI9


KARŞI


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi

    Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]
  • Bulunan yere göre önde, ileride olan

    Karşı evin kızları. Karşı mahalle.

[sıfat]
  • Karşıt, zıt, muhalif

    İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu. - Murathan Mungan

[zarf]
  • Yüzünü bir şeye doğru çevirerek

    Bahçeye karşı oturmak.

[zarf]
  • Karşılık olarak, mukabil

    Bir ölüm haberine karşı ben içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zarf]
  • İçin, hakkında

    Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı? - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • -e doğru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karşı çıkmak
  • karşı durmak
  • karşı gelmek
  • karşı koymak
  • karşı olmak
  • karşısına almak
  • karşısına dikilmek
  • karşısına geçmek

Birleşik Kelimeler: karşı akın, karşı devrim, karşı düşünce, karşı düşürüm, karşı gelim, karşı görüş, karşı karşıya, karşı olum, karşı oy, karşı sav, kapı karşı komşu, karşıdan karşıya, sabaha karşı


KARŞIT


[sıfat]
  • Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast

Birleşik Kelimeler: karşıt anlamlı, karşıt duygu, alt karşıt


KARŞIN


[edat]
  • Bir şeyin gerekenin veya mantığın tersine olarak yapıldığını anlatan bir söz, rağmen

    Sabah olunca, bütün gece uyumamasına karşın kendini dinç hissediyordu. - İhsan Oktay Anar


KARŞILIK


[isim]
  • Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele

    Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karşılıkta bulunmak
  • karşılık vermek


KARŞITLI


[sıfat]
  • Karşıtlık, zıtlık gösteren, tezatlı

KARŞILAMA


[isim]
  • Karşılamak işi, istikbal

    Belgrat, Türkiye Cumhuriyeti Başvekili'ni karşılamaya hazırlanmıştır. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]
  • Trakya ve Marmara bölgesinde oynanan bir halk oyunu veya bu oyunun müziği

Birleşik Kelimeler: karşılama töreni


KARŞITLIK


[isim]
  • Karşıt olma durumu, zıddiyet, mübayenet, tezat, zıtlık, kontrast

    Baştan ayağa karşıtlıklarla dolu bir varlık, aynı zamanda iğrenç ve saygıdeğer, aşağılık ve yüce, ödlek ve cesur. - Attila İlhan

[biyoloji]
  • İki organ, iki sistem arasındaki görevlerin zıt olması durumu, karşı gelim
[matematik]
  • Bir teoremin karşıtının da doğru olması durumu
[ruh bilimi]
  • Başkalarının istek, dilek veya buyruklarının tersine davranma eğilimi

KARŞILANMA


[isim]
  • Karşılanmak işi

KARŞITLAMA


[isim]
  • Karşıtlamak işi

KARŞILAMAK


[-i]
  • Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek

    Beni karşıladılar ve ağırladılar. - Ahmet Kabaklı

[spor]
  • Boksta karşı oyuncunun yumruklarını savmak

KARŞIYAKA


[isim]
  • İzmir iline bağlı ilçelerden biri

KARŞICI


[isim]
  • Karşılamaya çıkan kimse, karşılayan

    Bursa mebusları sabahleyin erkenden otomobillere atladılar, karşıcı gittiler. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]
  • Karşı düşüncede olan

KARŞITLAMAK


[-i]
  • Bir iddiaya zıt olarak başka bir iddia ileri sürmek

KARŞILANMAK


[nesnesiz]
  • Karşılama işi yapılmak

KARŞILIKLI


[sıfat]
  • İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil

    Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı.

[zarf]
  • Birbirlerine karşı bir biçimde

    Köşedeki itibarlı masalardan birine karşılıklı oturduk. - Çetin Altan

[zarf]
  • Birbiriyle ilgili olarak

Birleşik Kelimeler: karşılıklı yapraklar