KARDİYOPATİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KARDİYOPATİ harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli KARDİYOPATİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PARODİ13, İPTİDA12, PİYATA12, PARADİ12, PAYTAK12, YAPRAK12, KRİPTO11, KAPORA11, TROPİK11, TOPRAK11, KAPARİ10, KARPİT10, PRATİK10, PATİKA10, PATRİK10, TAKRİP10, YARDAK10, KORİDA9, ORTADA9, TROYKA9, TOYAKA9, KADRAT8, KADİRİ8, RADİKA8, TİRYAK8, TAKDİR8


KADRAT (Kelime Kökeni: Fransızca cadrat)


[isim]
  • Dizgide harfler arasına konulan yazısız metal parçası

KADİRİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳādirī)


[isim]
  • Kadirilik'e mensup olan kimse

RADİKA


[isim] [bitki bilimi]
  • Yaprakları salata olarak yenen baharlı, çok yıllık bir bitki (Taraxacum officinale)

TİRYAK (Kelime Kökeni: Arapça tiryāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Bitkisel, hayvansal ve madensel maddelerin karışımından yapılan macun, panzehir

TAKDİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳdīr)


[isim]
  • Beğenme, beğenip belirtme, değer verme

    Hakkında sarf edilen alaycı sözlere mukabil şimdi takdirler, hürmetkâr iltifatlarla karşılıyordu. - Asaf Halet Çelebi

[din bilgisi]
  • Yazgı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takdir etmek (veya eylemek)
  • takdirini kazanmak
  • takdir olunmak

Birleşik Kelimeler: takdir hakkı, takdiriilahi, takdirname, takdir yetkisi, ezelî takdir


KORİDA (Kelime Kökeni: İspanyolca corrida)


[isim]
  • Boğa güreşi

ORTADA


[sıfat] [spor]
  • Sonucu belli olmayan (karşılaşma)
[zarf]
  • Topluluk içinde, arasında
[zarf]
  • Görünür yerde, göz önünde

    Moralinin, inadının, zaman zaman da aşırı ataklığının nedeni ortadadır. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortada bırakmak
  • ortada fol yok yumurta yok
  • ortada kalmak
  • ortada olmak


TROYKA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Rusya'da, üç atla çekilen kızak veya araba
[sıfat]
  • Üçlü

TOYAKA


[isim]
  • Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası

KAPARİ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gebre otu

KARPİT (Kelime Kökeni: İngilizce carbide)


[isim] [kimya]
  • Genellikle sanayide asetilen gazı çıkarmakta kullanılan, karbonla kalsiyum bileşiği madde (CaC2)

Birleşik Kelimeler: karpit lambası


PRATİK (Kelime Kökeni: Fransızca pratique)


[sıfat]
  • Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı
[isim]
  • Kişide bir işi kolaylıkla yapabilme, bir şeyi uygulayabilme deneyimi, becerisi veya eğilimi bulunma
[isim]
  • Uygulama
[isim]
  • Bir şeyi yapma yöntemi veya biçimi, teamül
[mecaz]
  • Sorunlara kolay ve hızlı çözüm bulan

    Çok görmüş halk adamlarına mahsus pratik bir zekâsı vardı. - Reşat Nuri Güntekin


PATİKA (Kelime Kökeni: Bulgarca)


[isim]
  • Engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, çığır, keçi yolu, yolak

    Selim çıkını aldı, güneşte ağaran patika yolunu tuttu. - Halikarnas Balıkçısı


PATRİK (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [din bilgisi]
  • Ortodoks ve bazı Doğu kiliselerinin başkanı

    Patriklerini otele getirmek büyük bir hadise idi. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: patrikhane


TAKRİP (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīb)


[isim] [eskimiş]
  • Yaklaştırma