KARDİYOGRAFİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KARDİYOGRAFİ harflerini içeren 5 harfli 55 kelime bulunuyor. 5 harfli KARDİYOGRAFİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FRİGO16, AGRAF15, FAYDA15, FODRA14, FARAD13, GAYDA13, RAFYA13, DİGOR12, GRADO12, KOFRA12, YORGA12, AFAKİ11, FİRAR11, FİRİK11, FİRAK11, FİKİR11, FİKRİ11, FAKİR11, GAYRİ11, GADİR11, GİRAY11, GİRDİ11, KAFİR11, AGORA10, KARGO10, RADYO10, DİYAR9, DAYAK9, KARGA9, KAGİR9, RİYAD9, YARDA9, KOYAR8, KADRO8, ORAYA8, ORADA8, ARİYA7, ARDAK7, DAKAR7, İRADİ7, İDRAK7, İDRAR7, İDARİ7, KADAR7, KADİR7, KAYRA7, KAYAR7, RADAR7, YİRİK7, YARAK7, YARAR7, YARKA7, RAKOR6, İKRAR5, KARAR5


İKRAR (Kelime Kökeni: Arapça iḳrār)


[isim] [eskimiş]
  • Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikrar etmek
  • ikrar vermek


KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)


[isim]
  • Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[hukuk]
  • Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm

    Yargıç kararı.

[müzik]
  • Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karara bağlamak
  • karara kalmak
  • karar almak
  • karar altına almak
  • karara varmak
  • karar bulmak
  • kararında bırakmak
  • karar kılmak
  • karar vermek

Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı


RAKOR (Kelime Kökeni: Fransızca raccord)


[isim]
  • Sıhhi tesisatta iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası

Birleşik Kelimeler: rakorlu musluk


ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)


[isim] [denizcilik]
  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

ARDAK


[isim] [bitki bilimi]
  • İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç

İRADİ (Kelime Kökeni: Arapça irādī)


[sıfat] [eskimiş] [ruh bilimi] [felsefe]
  • İstençli

İDRAK (Kelime Kökeni: Arapça idrāk)


[isim]
  • Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme

    Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var. - Çetin Altan

[ruh bilimi]
  • Algı
[ruh bilimi]
  • Algılama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idrak etmek


İDRAR (Kelime Kökeni: Arapça idrār)


[isim]
  • Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik, küçük abdest, hacet

    Kan, idrar, bilmem ne tahlilleri filan bile bize esaslı bir şey söylemez. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: idrar kesesi, idrar torbası, idrar yolu, idrar zoru


İDARİ (Kelime Kökeni: Arapça idārī)


[sıfat]
  • Yönetimsel

Birleşik Kelimeler: idari bütçe


KADAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadar)


[edat]
  • Ölçüsünde, derecesinde

    Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • Miktarda, derecede

    İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor. - Halide Edip Adıvar


KADİR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadr)


[isim] [eskimiş]
  • Değer, kıymet, itibar
[gök bilimi]
  • Bir yıldızın parlaklık bakımından bulunduğu basamak

    Birinci kadirde on dokuz, ikincide elli yedi, üçüncüde yüz yetmiş dört yıldız bulunur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadrini anlamak
  • kadrini bilmek

Birleşik Kelimeler: kadirbilir, kadirbilmez, Kadir Gecesi

[sıfat]
  • Güçlü, gücü yeter, erkli

    Binaya yakışacak mobilyayı satın almaya kadir babayiğit çıkmadı. - Reşat Nuri Güntekin

[din bilgisi]
  • Her şeye gücü yeten (Tanrı)

    Evlerinin önü yüksek çevirme / Kadir Mevla'm bugünlük de ayırma - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadir olmak


KAYRA


[isim]
  • Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet

Birleşik Kelimeler: Tanrı kayrası


KAYAR


[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi

RADAR (Kelime Kökeni: İngilizce radar)


[isim]
  • Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
[mecaz]
  • İçgüdü, seziş

    Büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir. - Haldun Taner


YİRİK


[isim] [halk ağzında]
  • Yarık, yırtık
[sıfat]
  • Üst dudağı yarık olan (kimse)