KARARTILMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



KARARTILMAK harflerini içeren 8 harfli 23 kelime bulunuyor. 8 harfli KARARTILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARILAMAK10, ARIKLAMA10, ARATILMA10, ARTIRMAK10, ATKILAMA10, IRALAMAK10, KIRKLAMA10, KIRTLAMA10, KITLAMAK10, KARILMAK10, KATILMAK10, KARMALIK10, MAKARALI10, TIKLAMAK10, TAKILMAK10, ARALIKTA9, AKTARMAK9, AKTARLIK9, KARARTMA9, KARARMAK9, KARLAMAK9, KARTALMA9, KATLAMAK9


ARALIKTA


[zarf]
  • Öbür şeyler arasında, bu arada

AKTARMAK


[-e] [-i]
  • Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
[-i]
  • Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
[-i]
  • Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
[-i] [edebiyat]
  • Alıntılamak

    Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel

[edebiyat]
  • Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
[edebiyat]
  • Tür değişikliği yapmak

    Romanı dizi filme aktarmak.

[bilişim]
  • Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
[teknik]
  • Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek

AKTARLIK


[isim]
  • Aktarın yaptığı iş

KARARTMA


[isim]
  • Karartmak işi
[askerlik]
  • Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü

    Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar. - Erendiz Atasü


KARARMAK


[nesnesiz]
  • Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
[mecaz]
  • Kederlenmek, canı sıkılmak
[mecaz]
  • Niteliğini yitirmek

    Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu. - Falih Rıfkı Atay


KARLAMAK


[nesnesiz]
  • Kar yağmak

    Grip salgınının, göğse bir taş gibi oturan bronşitin bütün sebebi havanın bir türlü karlayamamasında, karın yağmamasındaymış. - Nazım Hikmet


KARTALMA


[isim]
  • Kartalmak işi

KATLAMAK


[-i]
  • Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

    Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık


ARILAMAK


[-i]
  • Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek

ARIKLAMA


[isim]
  • Arıklamak işi

ARATILMA


[isim]
  • Aratılmak işi

ARTIRMAK


[-i]
  • Artmasını sağlamak, çoğaltmak

    Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu. - Reşat Enis

[mecaz]
  • Herhangi bir davranışta ileri gitmek

    Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.


ATKILAMA


[isim]
  • Atkılamak işi, argaçlama

IRALAMAK


[-i]
  • Belirli bir ıra ile belirtmek, karakterize etmek

    Düşkünlere yardım Türk'ü ıralayan bir erdemdir.


KIRKLAMA


[isim]
  • Kırklamak işi