KARARLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



KARARLAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 59 kelime bulunuyor. 8 harfli KARARLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARILAŞMA13, AŞILAMAK13, AŞILATMA13, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, ALTMIŞAR13, AKŞAMLIK13, KIRLAŞMA13, KIŞLAMAK13, KIŞLATMA13, KITLAŞMA13, KALKIŞMA13, KARIŞMAK13, KARKAMIŞ13, KATIŞMAK13, KARMAŞIK13, MAŞATLIK13, ŞIRLAMAK13, ŞAMATALI13, TAKIŞMAK13, TAŞIRMAK13, AKLAŞMAK12, KAŞLAMAK12, ŞAKLATMA12, ŞAKRAMAK12, ŞAKLAMAK12, ŞARTLAMA12, ŞARLAMAK12, TAŞLAMAK12, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, ARATILMA10, ARTIRMAK10, ATKILAMA10, IRALAMAK10, KIRKLAMA10, KIRTLAMA10, KITLAMAK10, KARILMAK10, KATILMAK10, KARMALIK10, MAKARALI10, TIKLAMAK10, TAKILMAK10, ARKALAMA9, ARALIKTA9, ARALATMA9, ARALAMAK9, ARAKLAMA9, AKTARMAK9, AKTARLIK9, KARARTMA9, KARARMAK9, KARALAMA9, KAKALAMA9, KALAMATA9, KARLAMAK9, KARTALMA9, KATLAMAK9


ARKALAMA


[isim]
  • Arkalamak işi, müzaheret

ARALIKTA


[zarf]
  • Öbür şeyler arasında, bu arada

ARALATMA


[isim]
  • Aralatmak işi

ARALAMAK


[-i]
  • İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak

    Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]
  • Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

ARAKLAMA


[isim]
  • Araklamak işi, çalma, aşırma

AKTARMAK


[-e] [-i]
  • Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
[-i]
  • Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
[-i]
  • Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
[-i] [edebiyat]
  • Alıntılamak

    Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel

[edebiyat]
  • Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
[edebiyat]
  • Tür değişikliği yapmak

    Romanı dizi filme aktarmak.

[bilişim]
  • Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
[teknik]
  • Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek

AKTARLIK


[isim]
  • Aktarın yaptığı iş

KARARTMA


[isim]
  • Karartmak işi
[askerlik]
  • Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü

    Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar. - Erendiz Atasü


KARARMAK


[nesnesiz]
  • Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
[mecaz]
  • Kederlenmek, canı sıkılmak
[mecaz]
  • Niteliğini yitirmek

    Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu. - Falih Rıfkı Atay


KARALAMA


[isim]
  • Karalamak işi
[mecaz]
  • Leke sürme, kötülük yükleme

Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri


KAKALAMA


[isim]
  • Kakalamak işi

KALAMATA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir tür etli ve büyük zeytin

Birleşik Kelimeler: kalamata zeytini


KARLAMAK


[nesnesiz]
  • Kar yağmak

    Grip salgınının, göğse bir taş gibi oturan bronşitin bütün sebebi havanın bir türlü karlayamamasında, karın yağmamasındaymış. - Nazım Hikmet


KARTALMA


[isim]
  • Kartalmak işi

KATLAMAK


[-i]
  • Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

    Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık