KARAKOYUNLU Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KARAKOYUNLU harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli KARAKOYUNLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

OYUKLU11, KUYRUK10, YOKLUK10, KOKULU9, KONULU9, KONYAK9, KALYON9, ONURLU9, UYARAN9, KONKUR8, KORLUK8, KANYAK8, KAYNAR8, KAYRAK8, KAYRAN8, KAYNAK8, ANORAK7, ALAKOK7, KARLUK7, ORANLA7, OLANAK7, KALKAN6


KALKAN


[isim]
  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
[mecaz]
  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim] [hayvan bilimi]
  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan


ANORAK (Kelime Kökeni: Fransızca anorak)


[isim]
  • Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket

ALAKOK (Kelime Kökeni: Fransızca à la coque)


[isim]
  • Rafadan yumurta

    Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KARLUK


[isim] [tarih]
  • Eski Türk boylarından biri

ORANLA


[zarf]
  • Herhangi bir şeye göre, herhangi bir şeyle kıyaslayarak, nispeten

    Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde. - Salâh Birsel


OLANAK


[isim]
  • İmkân

    Olanakların, olasılıkların bir sonu bulunabilirdi belki zamanla. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olanak sağlamak (veya tanımak)


KONKUR (Kelime Kökeni: Fransızca concours)


[isim] [spor]
  • Yarışma

KORLUK


[isim]
  • Kor olma durumu
[halk ağzında]
  • Mangal

Birleşik Kelimeler: akkorluk


KANYAK (Kelime Kökeni: Fransızca cognac)


[isim]
  • Konyak

KAYNAR


[sıfat]
  • Kaynamakta olan

    Bir kaynar su kazanından dışarı fırlar gibi kendini caddenin serin havasına attı. - Peyami Safa

[isim]
  • Yeni doğum yapmış anneye ve konuklara sunulan tatlı içecek
[isim] [halk ağzında]
  • Kaynak, pınar
[isim]
  • Kaynarca

KAYRAK


[isim] [halk ağzında]
  • Ekime elverişli olmayan, taşlı, kumlu toprak
[mineraloji]
  • Bileği taşı
[mineraloji]
  • Kayağan taş

KAYRAN


[isim] [halk ağzında]
  • Orman içinde geniş ve çıplak alan, düzlük

KAYNAK


[isim]
  • Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz

    Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi
[fizik]
  • Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer

    Işık kaynağı.

    Isı kaynağı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaynağını (bir şeyden) almak
  • kaynak yapmak

Birleşik Kelimeler: kaynakhane, kaynak kişi, kaynak korozyonu, kaynak makinesi, kaynak suyu, öz kaynak, bağımlı akım kaynağı, buzul kaynağı, elektrik kaynağı, enerji kaynağı, gelir kaynağı, güç kaynağı, haber kaynağı, ilham kaynağı, kesintisiz güç kaynağı, yer altı kaynakları


KOKULU


[sıfat]
  • Kokusu olan

    Perilerin kızgınlığını yatıştırmak için ceplerimde birçok kokulu otlar, tohumlar, üzerlikler taşıyordum. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: kokulu çayır otu, kokulu kiraz, kokulu sabun, hoş kokulu


KONULU


[sıfat]
  • Konusu olan, mevzulu