KARABİBERGİLLER Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KARABİBERGİLLER harflerini içeren 6 harfli 34 kelime bulunuyor. 6 harfli KARABİBERGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GABARİ12, GALEBE12, GALİBA12, GARİBE12, ARGALİ10, ALGLER10, BARBAR10, BALBAL10, BERBER10, EBABİL10, GALERİ10, GERİLİ10, KİGALİ10, KARGİR10, REBABİ10, BİRLİK8, BİRLER8, BAKİRE8, BALKAR8, BERRAK8, BERİKİ8, BERELİ8, BELLİK8, BELLEK8, EKABİR8, EBELİK8, KABARE8, KABİLE8, RAKİBE8, REİBER8, ALKALİ6, İLLAKİ6, KARELİ6, LEKELİ6


ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)


[isim] [kimya]
  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre


İLLAKİ (Kelime Kökeni: Arapça illā + Farsça ki)


[zarf]
  • İlla

    Bildiğimiz şeyleri bilebilmek için illaki bir alamet bekleriz. - Elif Şafak


KARELİ


[sıfat]
  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek


LEKELİ


[sıfat]
  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma


BİRLİK


[isim]
  • Tek, bir olma durumu, vahdaniyet

    Tanrı'nın birliğine inanır.

[sıfat]
  • Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen

    Birlik cezve.

[askerlik]
  • Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk

    Birliğine dönerken karısını kendi anasının babasının yanına bıraktı. - Necati Cumalı

[edebiyat]
  • Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması
[felsefe]
  • Bölünmezliği içeren yalın bütün
[müzik]
  • En büyük değerdeki nota, dört dörtlük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • birlik olmak
  • birlikten kuvvet doğar

Birleşik Kelimeler: beşibirlik, günübirlik, zırhlı birlik, acemi birliği, ağız birliği, çıkarma birliği, dağ birliği, dil birliği, din birliği, el birliği, evlilik birliği, gönül birliği, görüş birliği, güç birliği, gümrük birliği, hava birliği, ırk birliği, ihtiram birliği, iş birliği, kader birliği, mal birliği, mekanize birliği, oy birliği, söz birliği, şirketler birliği, tören birliği, varlık birliği, yüklem birliği, paraşüt birlikleri, üç birlik kuralı, iş birlikli


BİRLER


[isim] [matematik]
  • Ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tam sayıda sağdan sola doğru ilk sayının bulunduğu basamak

BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)


[sıfat]
  • Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden

    Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa


BALKAR


[isim]
  • Malkar

BERRAK (Kelime Kökeni: Arapça berrāḳ)


[sıfat]
  • Aydınlık, açık

    Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi - Cahit Sıtkı Tarancı


BERİKİ


[sıfat]
  • Beride olan

    Beriki ev.

[zamir]
  • Beride olan şey veya kimse

    Fakat berikiler onu işitmemiş gibi masaya oturdular. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: öteki beriki


BERELİ


[sıfat]
  • Beresi olan

    Zaten siyah bereli kadın da hep aynı yerde idi. - Peyami Safa


BELLİK


[isim]
  • İşaret, marka

BELLEK


[isim] [ruh bilimi]
  • Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin

    Böylelerini dinlediğimizde belleğimizde sözleri hiç mi hiç kalmaz. - Salâh Birsel

[bilişim]
  • Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belleğini yitirmek

Birleşik Kelimeler: bellek daralması, bellek karışıklığı, bellek kaybı, bellek körlüğü, bellek yitimi, dış bellek, iç bellek, taşınır bellek


EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)


[isim] [eskimiş]
  • Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler

    Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra

[alay yollu]
  • Kendini beğenmiş kimse

    Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit


EBELİK


[isim]
  • Ebe olma durumu

Birleşik Kelimeler: dil ebeliği, laf ebeliği, söz ebeliği