KAPİTALİSTLEŞME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



KAPİTALİSTLEŞME harflerini içeren 4 harfli 234 kelime bulunuyor. 4 harfli KAPİTALİSTLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APAŞ11, PİŞİ11, PİŞT11, PAŞA11, ASAP9, APSE9, AMİP9, İPSİ9, KAMP9, KESP9, MAPA9, PİSİ9, PİST9, PEST9, SLAP9, SLİP9, STEP9, SAPA9, SELP9, SEPİ9, ŞEMS9, APAK8, APEL8, AŞMA8, APİA8, EPİK8, EŞME8, ETAP8, EKİP8, EMİŞ8, İPKA8, İPEK8, İTAP8, KLİP8, KALP8, KİPE8, LAPA8, MAAŞ8, MEŞK8, MEŞE8, MAŞA8, PLAK8, PİLİ8, PİKE8, PAKT8, PALA8, PATA8, PATİ8, PEKİ8, ŞİST8, ŞAMA8, ŞASİ8, ŞEMA8, ŞASE8, TİPİ8, TEPİ8, TAPA8, TAPİ8, TEPE8, ATAŞ7, ATEŞ7, EŞEK7, EŞİK7, EŞİT7, EŞLİ7, EKŞİ7, İŞTE7, İŞLİ7, İTİŞ7, İAŞE7, KİŞİ7, KAŞE7, LAŞE7, ŞİKE7, ŞİLE7, ŞİLT7, ŞİTA7, ŞAKA7, ŞAKİ7, ŞALE7, ŞALİ7, TEŞT7, ASMA6, ESME6, ESMA6, ESİM6, İSİM6, MİSK6, MASA6, MASK6, MEST6, SİMA6, SAMİ6, SEMA6, SEME6, SEMT6, ASAL5, ASİL5, ASİT5, ASLA5, ASLİ5, ATMA5, ALEM5, ALİM5, ALMA5, AMAL5, AMEL5, AMİL5, AMİT5, AKİM5, AKİS5, AKMA5, AKSE5, AKSİ5, ESKİ5, ESİK5, ETME5, EKİM5, EKME5, EKSİ5, EMİK5, EMET5, EMEL5, EMEK5, ELİM5, ELMA5, ELEM5, İMLA5, İSAL5, İTME5, İSLİ5, İMAL5, İLMİ5, İLME5, İLİM5, İLAM5, KLAS5, KİST5, KASA5, KASE5, KAST5, KAME5, KAMA5, KAİM5, KİLS5, KİMİ5, KESE5, KEME5, LİME5, LİSE5, LİMA5, LAMA5, LAME5, MİKA5, MİAT5, META5, MALİ5, MALA5, MAKİ5, MAİL5, MALT5, MEKE5, MEAL5, MALE5, SAAT5, SİLİ5, SİTE5, SELA5, STAT5, STİL5, SALA5, SALT5, SAKİ5, SAKE5, SAKA5, SAİK5, SEKİ5, SELE5, TAAM5, TEST5, TEMA5, TASA5, ATAK4, ATEL4, ATİK4, ALET4, ALİL4, AİLE4, AKİL4, AKİT4, AKLİ4, ETİK4, ETİL4, ETKİ4, ETLİ4, ETEK4, EKLİ4, ELTİ4, EKTİ4, ELEK4, ELİK4, ELİT4, ELLİ4, İTKİ4, İLLİ4, İLLE4, İLLA4, İLKE4, İLİK4, İKTA4, KAİL4, KALA4, KALE4, KATİ4, KETE4, KİLE4, KELE4, LAİK4, LİKA4, LAKA4, LAKE4, LALA4, LALE4, LATA4, LEKE4, LİET4, TİKE4, TALK4, TALİ4, TAKT4, TAKA4, TAAT4, TELA4, TEKE4


ATAK


[sıfat]
  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Geveze
[isim] [tıp]
  • Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
  • Atılım
[spor]
  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak


ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)


[isim]
  • Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ATİK


[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat] [eskimiş]
  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik


ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)


[isim]
  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
[teknik]
  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
[mecaz]
  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti


ALİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿalīl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hastalıklı, sakat

    Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir. - Burhan Felek


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


AKİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Akıllı

    Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk n'eyledi - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: akil baliğ


ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)


[sıfat]
  • Bağıtçı
[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Sözleşme

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi


AKLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal

    Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık


ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)


[isim]
  • Töre bilimi
[sıfat]
  • Ahlaki, ahlakla ilgili

Birleşik Kelimeler: etik bilimi


ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)


[isim] [kimya]
  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol


ETKİ


[isim]
  • Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

    Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu

[mecaz]
  • Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

    Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etki bırakmak
  • etki etmek
  • etkisini göstermek

Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki


ETLİ


[sıfat]
  • İçinde et bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide


ETEK


[isim]
  • Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik

    Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

[argo]
  • Edep yeri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eteğe varmak
  • eteği ayağına dolaşmak
  • eteği kirlenmek
  • eteğindeki taşı dökmek
  • eteğinde namaz kılınmak
  • eteğinden ayrılmamak
  • eteğinden el çekmek
  • eteğine düşmek (veya sarılmak)
  • eteğine yapışmak (veya sığınmak)
  • eteğini başına atmak (veya sarmak)
  • eteğini çekmek
  • eteğini toplamak
  • eteğini tutmak
  • eteğiyle mum söndürmek
  • etek açmak
  • eteklerini indirmek
  • eteklerini toplamak
  • etekleri tutuşmak
  • etekleri uzamak
  • etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
  • etek öpmek
  • etek silkmek
  • etek takmak (veya giymek)

Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği


EKLİ


[sıfat]
  • Eklenmiş olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü