KAPASİTESİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



KAPASİTESİZ harflerini içeren 4 harfli 78 kelime bulunuyor. 4 harfli KAPASİTESİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kapasitesiz ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Kapasitesiz olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

APAZ11, AZAP11, ZAPT11, ASAP9, APSE9, İPSİ9, KESP9, PİSİ9, PİST9, PEST9, STEP9, SAPA9, SEPİ9, APAK8, APİA8, EPİK8, ETAP8, EKİP8, İPKA8, İPEK8, İTAP8, KİPE8, PİKE8, PAKT8, PATA8, PATİ8, PEKİ8, SEZA8, SEZİ8, TİPİ8, TEPİ8, TAPA8, TAPİ8, AZAT7, AZİT7, EZİK7, İKİZ7, İKAZ7, KEZA7, KAZA7, TAZE7, ZEKİ7, ZEKA7, ZATİ7, ZAİT7, ASES6, ESAS6, SEKS6, ASİT5, AKİS5, AKSE5, AKSİ5, ESKİ5, ESİK5, EKSİ5, KİST5, KASA5, KASE5, KAST5, SAAT5, SİTE5, SAKİ5, SAKE5, SAKA5, SAİK5, SEKİ5, TASA5, ATAK4, ATİK4, AKİT4, ETİK4, ETKİ4, EKTİ4, İTKİ4, İKTA4, KATİ4, TİKE4, TAKA4


ATAK


[sıfat]
  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Geveze
[isim] [tıp]
  • Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
  • Atılım
[spor]
  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak


ATİK


[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat] [eskimiş]
  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik


ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)


[sıfat]
  • Bağıtçı
[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Sözleşme

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi


ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)


[isim]
  • Töre bilimi
[sıfat]
  • Ahlaki, ahlakla ilgili

Birleşik Kelimeler: etik bilimi


ETKİ


[isim]
  • Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

    Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu

[mecaz]
  • Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

    Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etki bırakmak
  • etki etmek
  • etkisini göstermek

Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki


EKTİ


[sıfat]
  • Her yiyeceği canı çeken
[isim]
  • Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk
[halk ağzında]
  • Arsız, yüzsüz, görgüsüz
[halk ağzında]
  • Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)

    Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ekti püktü


İTKİ


[isim] [ruh bilimi]
  • Tepi

    Bilinç dışı özgürlüğünün itkisiyle en sonunda âşık olmuştur. - Selim İleri


İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)


[isim] [tarih]
  • Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)


[sıfat]
  • Kesin

    Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kati teminat


TİKE


[isim] [halk ağzında]
  • Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim

Birleşik Kelimeler: tike kebabı


TAKA


[isim] [denizcilik]
  • Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi

    Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]
  • Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz

ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)


[isim] [kimya]
  • Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız

Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi


AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)


[isim]
  • Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı

    İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
[kimya] [fizik]
  • Evirtim
[mantık]
  • Evirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akis uyandırmak

Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel


AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)


[isim] [tıp]
  • Hastalık nöbeti, kriz

Birleşik Kelimeler: kalp aksesi


AKSİ


[sıfat]
  • Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi

    Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksi gibi
  • aksi şeytan
  • aksi tesadüf

Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde