Kap ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler



KAP harfleri ile başlayan 8 harfli 31 kelime bulunuyor. Başında KAP olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "kap ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Kap olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KAPKAÇÇI19, KAPLAYIŞ18, KAPRİÇYO18, KAPAKSIZ17, KAPAMACI17, KAPÇIKLI17, KAPILGAN17, KAPIŞMAK17, KAPUÇİNO17, KAPAKÇIK16, KAPLANIŞ16, KAPLATIŞ16, KAPANİÇE15, KAPSAMLI15, KAPIKULE14, KAPILMAK14, KAPLAMLI14, KAPORALI14, KAPSAMAK14, KAPTIRMA14, KAPUTLUK14, KAPAKLIK13, KAPANMAK13, KAPASİTE13, KAPATMAK13, KAPİTONE13, KAPLAMAK13, KAPLANMA13, KAPLATMA13, KAPNİSİT13, KAPRİSLİ13


KAPAKLIK


[isim]
  • Kapak taşı
[sıfat]
  • Kapak yapmaya özgü

    Kapaklık karton.


KAPANMAK


[nesnesiz]
  • Kapalı duruma gelmek

    Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı. - Yusuf Ziya Ortaç

[-e]
  • Dışarı ile ilişiğini kesmek

    Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı kilitlerim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[-e]
  • Yüzü, gövdesi bir yere gelecek biçimde eğilmek

    Haykırmak istedim, çıkmadı feryadım / Kapanıp toprağa, ağladım ağladım - Enis Behiç Koryürek


KAPASİTE (Kelime Kökeni: Fransızca capacité)


[isim]
  • Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü, sığa
[ekonomi]
  • Bir işletmenin üretim miktarı
[fizik]
  • Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, sığa
[mecaz]
  • Anlama, kavrama yeteneği

KAPATMAK


[-i]
  • Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek

    Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar. - Haldun Taner

[-e]
  • Kapamak

    Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[nesnesiz]
  • Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek

    Gazete kapatmak.


KAPİTONE (Kelime Kökeni: Fransızca capitonné)


[isim]
  • İçi pamuk veya yün vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik veya giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılmış veya bu biçimde dikilmiş

    Eve ekmek ve kıyma götürdüğünü inadına unutturmak istercesine ansiklopedilerin, kapitone fonların önünde bize poz veriyor. - Tomris Uyar


KAPLAMAK


[-i]
  • Her yanını örtmek, istila etmek

    Her tarafı sessizlik kaplamış, ovalar, biten bir günün hüznü içinde susmuştu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[nesnesiz]
  • Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almak

    Yorgan kaplamak.

[mecaz]
  • Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak

    Ünü cihanı kapladı.

[mecaz]
  • Doldurmak

    İçini sevinç kapladı.

[mecaz]
  • Doldurmak

    Bulutlu düşünceler dimağını kapladığı sırada uzun siyah kirpikleri arasından iki şimşek çaktı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu


KAPLANMA


[isim]
  • Kaplanmak işi

KAPLATMA


[isim]
  • Kaplatmak işi

KAPNİSİT (Kelime Kökeni: Fransızca kapnicite)


[isim] [jeoloji]
  • Hidratlı doğal alüminyum fosfat

KAPRİSLİ


[sıfat]
  • Kaprisi olan

    İnsanı en çok yıpratıp çürüten kadınlar en kaprisli kadınlar oluyor. - Haldun Taner


KAPIKULE


[isim] [mimarlık]
  • Eski kale ve saraylarda iki yanında korunma kuleleri bulunan anıtsal kapı

KAPILMAK


[-e]
  • Kapma işine konu olmak
[mecaz]
  • Birine güvenip boş bulunarak aldanmak

    Ben onun sözlerine kapıldım.

[mecaz]
  • Bir kimseye tutulmak, bağlanmak, aşırı sevgi duymak

    Kızın güzelliğine kapılarak evlenme teklif etti.

[mecaz]
  • Bir şeyin veya kimsenin güçlü etkisinde kalmak

    Bu iki şiiri övenler onların kalıbından gelen ucuz bir güzelliğe kapılırlar. - Salâh Birsel


KAPLAMLI


[sıfat]
  • Birçok şeyi kaplamı içine alan

KAPORALI


[sıfat]
  • Güvenmeliği olan

KAPSAMAK


[-i]
  • İçine almak, sınırları içine almak, şamil olmak