KAPILANMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



KAPILANMAK harflerini içeren 7 harfli 26 kelime bulunuyor. 7 harfli KAPILANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAPILMA13, KAMPALA12, KAPAKLI12, KAPAMAK12, KAPANIK12, KAPANMA12, KAMPANA12, KAPLAMA12, PAKLAMA12, PALANKA11, ANMALIK9, ANILMAK9, ALINMAK9, IKLAMAK9, KINAMAK9, KINLAMA9, KANIKMA9, KALINMA9, KAKILMA9, KAKMALI9, ANLAMAK8, ALMANAK8, AKLAMAK8, AKLANMA8, KANLAMA8, KANAMAK8


ANLAMAK


[-i]
  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

[-den]
  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz] [-den]
  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek


ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)


[isim]
  • Yıllık

    Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal


AKLAMAK


[-i] [hukuk]
  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı


AKLANMA


[isim] [hukuk]
  • Aklanmak işi

KANLAMA


[isim]
  • Kanlamak işi

KANAMAK


[nesnesiz]
  • Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek
[mecaz]
  • Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanayan yara olmak


ANMALIK


[isim]
  • Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar

ANILMAK


[nesnesiz]
  • Anma işine konu olmak, hatırlanmak

    Oğlakçı köyünün Kerem dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış. - Halide Edip Adıvar


ALINMAK


[-e] [nesnesiz]
  • Alma işi yapılmak

    Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[-den]
  • Uyarlanmak
[-e] [-den] [mecaz]
  • Bir sözün, bir davranışın kendisine söylediğini veya yapıldığını sanarak incinmek, kırılmak

    Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: açığa alınmak


IKLAMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Yük altında güçlükle solumak

Birleşik Kelimeler: ıklaya sıklaya


KINAMAK


[-i]
  • Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak, takbih etmek

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan


KINLAMA


[isim]
  • Kınlamak işi

KANIKMA


[isim]
  • Kanıkma işi

KALINMA


[isim]
  • Kalınmak işi

KAKILMA


[isim]
  • Kakılmak işi