KANSEROLOJİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KANSEROLOJİK harflerini içeren 6 harfli 41 kelime bulunuyor. 6 harfli KANSEROLOJİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KORSAJ17, ALERJİ15, ARİOSO9, KONSOL9, SİROKO9, EROSAL8, KOLONİ8, KOKONA8, KONSER8, KORONA8, KORSAN8, SONERİ8, SİKLON8, ASKERİ7, AKSİNE7, AKSEKİ7, ALEKSİ7, KOKAİN7, KONKRE7, KOLERA7, KORNEA7, KORELİ7, KİKLON7, KLASİK7, KLORİK7, KRONİK7, KANSER7, KAOLİN7, KALİKO7, KALORİ7, KESKİN7, NİKSAR7, NEKAİS7, RİSALE7, SİRKEN7, SERİAN7, SELİKA7, KARİNE6, KARELİ6, KALKER6, RENKLİ6


KARİNE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarīne)


[isim] [eskimiş]
  • Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karine ile anlamak


KARELİ


[sıfat]
  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek


KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)


[isim] [mineraloji]
  • Kireç taşı

Birleşik Kelimeler: sedefli kalker


RENKLİ


[sıfat]
  • Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan

    Havaya renkli fişekler atıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Neşeli, canlı, ilgi çekici

    Masallar folklor bakımından da türkülerden daha seyyal ve ekseriya daha renkli olurlar. - Asaf Halet Çelebi

[mecaz]
  • Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse)

    Renkli bir politikacı.

[isim] [sinema]
  • Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film

Birleşik Kelimeler: renkli basın, renkli devrim, renkli film, renkli işitme, renkli televizyon, tek renkli


ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)


[sıfat]
  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye


AKSİNE


[zarf]
  • Tersine

    Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere. - Necati Cumalı


AKSEKİ


[isim]
  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)


[isim] [tıp]
  • Okuma yitimi

KOKAİN (Kelime Kökeni: Fransızca cocaïne)


[isim] [kimya]
  • Koka yapraklarından çıkarılan ve bağımlılık yapan uyuşturucu bir alkaloit

    Kocası kokain alır, zati hep bu yüzden satıp savdılar. - Falih Rıfkı Atay


KONKRE (Kelime Kökeni: Fransızca concret)


[sıfat]
  • Somut

KOLERA (Kelime Kökeni: Fransızca choléra)


[isim] [tıp]
  • Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık

    O sene Hicaz'da şiddetli bir kolera vardı. - Ömer Seyfettin


KORNEA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim] [anatomi]
  • Saydam tabaka

KORELİ


[isim]
  • Kore halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

KİKLON (Kelime Kökeni: Almanca Kyklon)


[isim]
  • Siklon

KLASİK (Kelime Kökeni: Fransızca classique)


[isim]
  • Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı veya eser

    Yunan klasikleri. Fransız klasikleri.