KALEYDOSKOP Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



KALEYDOSKOP harflerini içeren 4 harfli 48 kelime bulunuyor. 4 harfli KALEYDOSKOP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEPO11, POLO10, POSA10, PASO10, PAYE10, PESO10, PEYK10, SOPA10, APSE9, KESP9, OPAL9, SLAP9, SELP9, APEL8, DAYE8, KALP8, OYSA8, PLAK8, SODA8, SOYA8, AYOL7, LODA7, ODAK7, OKEY7, OLAY7, OSLO7, SOLO7, SADE7, SEDA7, SAYE7, DELK6, KOSA6, KAOS6, LASO6, SAKO6, AKSE5, EKOL5, KLAS5, KOKA5, KOLA5, KASE5, KASK5, OKKA5, SELA5, SAKE5, KALE4, KEKA4, LAKE4


KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)


[isim] [tarih]
  • Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen

    Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]
  • Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer
[spor]
  • Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kale gibi
  • kaleyi içinden fethetmek

Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale

[isim]
  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri

KEKA


[ünlem]
  • Keyifli bir durum anlatılırken `ne güzel, ne iyi` anlamlarında söylenen bir söz

    Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz. - Nazım Hikmet


LAKE (Kelime Kökeni: Fransızca laqué)


[sıfat]
  • Lak ile cilalanmış

    Yaldızlı beyaz lake karyolasının yanındaki koltukta dadısı uyukluyordu. - Cahit Uçuk


AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)


[isim] [tıp]
  • Hastalık nöbeti, kriz

Birleşik Kelimeler: kalp aksesi


EKOL (Kelime Kökeni: Fransızca école)


[isim]
  • Bir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım, okul

    Bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız daha rahat anlaşırdık. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekol kurmak


KLAS (Kelime Kökeni: Fransızca classe)


[isim] [toplum bilimi]
  • Sınıf
[sıfat] [mecaz]
  • Üstün nitelikli, üstün yetenekli

    Klas oyuncu.


KOKA (Kelime Kökeni: İspanyolca coca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)

KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)


[isim]
  • Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
[isim] [bitki bilimi]
  • Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)

Birleşik Kelimeler: kola cevizi


KÂSE (Kelime Kökeni: Farsça kāse)


[isim]
  • Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak

    Kocaman bakır kâsede kuskus çorbası vardı. - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: kâseifağfur


KASK (Kelime Kökeni: Fransızca casque)


[isim]
  • Başı darbelerden korumak için sertleştirilmiş sentetik maddelerden yapılmış sağlam başlık

OKKA (Kelime Kökeni: Arapça vuḳiyye)


[isim] [eskimiş]
  • 1,282 kilogram veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye

    Beş okka şekeri tam on gün idare ettik. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • okka çekmek
  • okka her yerde dört yüz dirhem
  • okkanın altına gitmek


SELA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāʾ)


[isim] [din bilgisi]
  • Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua

    Su selası, gündüz, vakitli vakitsiz verilirdi. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sela vermek (veya okumak)


SAKE (Kelime Kökeni: Fransızca saké)


[isim]
  • Pirinçten yapılan bir tür Japon rakısı

DELK (Kelime Kökeni: Arapça delk)


[isim] [eskimiş]
  • Ovma, ovuşturma
[fizik]
  • Sürtünme

KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Bir tür uzun saplı orak