KALBURÜSTÜ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KALBURÜSTÜ harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli KALBURÜSTÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÜRÜK11, SÜBUT11, KÜRSÜ10, SÜLÜK10, SÜTLÜ10, ÜSTLÜ10, BURSA9, BASUR9, KÜSUR9, KÜTLÜ9, KABUS9, SÜLUK9, SÜKUT9, SUBRA9, SABUR9, TÜRLÜ9, TÜRKÜ9, BURAK8, BULAK8, BARUT8, BATUR8, KUBAT8, KABUL8, SÜRAT8, TURBA8, TABUR8, SURAT7, SULTA7, SULAK7, SALUR7, KURAL6, KARST6


KURAL


[isim]
  • Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam

    Dil bilgisi kuralları.

Birleşik Kelimeler: kural dışı, kurala aykırı, üç birlik kuralı, görgü kuralları, yazım kuralları


KARST (Kelime Kökeni: Almanca Karst)


[isim] [jeoloji]
  • Kayaçların erimesiyle yer altı akıntıları olan, kireç taşı ve dolomit bölgesi

SURAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣūret)


[isim]
  • Yüz (II)

    Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. - Attila İlhan

[mecaz]
  • Somurtkanlık, asık yüzlülük
[mecaz]
  • Soğuk davranma

    Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • surat (veya suratı) bir karış
  • surata bak süngüye davran
  • surat asmak
  • surat etmek
  • suratı bir karış asılmak
  • suratı değişmek
  • suratı kasap süngeriyle silinmiş
  • suratına indirmek
  • suratından düşen bin parça olmak
  • suratını dağıtmak
  • suratını ekşitmek (veya buruşturmak)
  • suratı sirke satmak
  • surat kalmamak
  • surat mahkeme duvarı

Birleşik Kelimeler: surat düşkünü, asık surat, çatık surat, ekşi surat, kepçe surat


SULTA (Kelime Kökeni: Arapça sulṭa)


[isim] [eskimiş]
  • Otorite

    Hepimiz insanız Süleyman, aynı mayanın sultasındayız. - Turan Oflazoğlu


SULAK


[sıfat]
  • Suyu olan, suyu bol (yer)

    Sulak bir sazlığın başında, önümüze bir kaplumbağa çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]
  • Kuşlar için su konulan küçük kap

Birleşik Kelimeler: sulak alan


SALUR


[isim] [tarih]
  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

BURAK


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti

BULAK


[isim] [halk ağzında]
  • Kaynak, pınar

BARUT (Kelime Kökeni: Farsça bārūd)


[isim]
  • Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde

    Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • barut gibi
  • barut kesilmek (veya olmak)
  • barut kokusu gelmek
  • barutla oynamak

Birleşik Kelimeler: barut esmeri, barut fıçısı, barut hakkı, baruthane, barut kabağı, barut rengi


BATUR


[isim]
  • Bahadır

KUBAT


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kaba, biçimsiz

KABUL (Kelime Kökeni: Arapça ḳabūl)


[isim]
  • Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma

    Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden - Cahit Sıtkı Tarancı

[ticaret]
  • Akseptans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabul etmek (veya eylemek)
  • kabul görmek

Birleşik Kelimeler: kabul günü, kabul kredisi, kabul odası, kabul resmi, kabul salonu, kabul töreni, kabul yeri, hüsnükabul, kayıt kabul, ön kabul, resmikabul


SÜRAT (Kelime Kökeni: Arapça surʿat)


[isim]
  • Hızlılık, çabukluk, ivinti
[fizik]
  • Hız

Birleşik Kelimeler: sürat katarı


TURBA (Kelime Kökeni: Fransızca tourbe)


[isim]
  • Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt

TABUR


[isim] [askerlik]
  • Dört bölükten kurulan, bir binbaşının komutasındaki asker birliği

    Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: bir tabur, amele taburu