Kal ile Biten Kelimeler



KAL ile biten 35 kelime bulunuyor. Sonu KAL olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kal kelimesinin anlamı nedir? Kal ile başlayan kelimeler. İçinde kal olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

BİYOMEDİKAL19

10 Harfli Kelimeler

ASTROPİKAL16, GRAMATİKAL15, PATRİARKAL14, MATRİARKAL11

9 Harfli Kelimeler

BOZBAKKAL17, KARABAKAL11

8 Harfli Kelimeler

PORTAKAL13, TROPİKAL13, SENDİKAL11, İSTİSKAL10

7 Harfli Kelimeler

MÜZİKAL13, KILÜKAL10, MEDİKAL10, RADİKAL9, AKSAKAL8, İNTİKAL7

6 Harfli Kelimeler

FİSKAL13, POTKAL11, PASKAL11, MISKAL9, SAYKAL9, BAKKAL8, MİSKAL8, TUTKAL7, İTİKAL6, LAAKAL6

5 Harfli Kelimeler

VOKAL12, ÇOKAL9, ÇAKAL8, EŞKAL8, İŞKAL8, LOKAL6, SAKAL6

3 Harfli Kelimeler

KAL3


KAL


[isim] [madencilik]
  • Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi

Birleşik Kelimeler: kalhane

[isim] [eskimiş]
  • Söz, lakırtı, laf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kale almamak


İTİKÂL (Kelime Kökeni: Arapça iʿtikāl)


[isim] [eskimiş] [jeoloji]
  • Erozyon

LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)


[zarf] [eskimiş]
  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin


LOKAL (Kelime Kökeni: Fransızca local)


[isim]
  • Müzikli eğlencelerin yapıldığı yer

    Onlarla beraber Beyoğlu lokanta ve gece lokallerine büsbütün başka bir üslup geldi. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Yöresel
[sıfat] [tıp]
  • Yerel

    Lokal anestezi.


SAKAL


[isim]
  • Yetişkin erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan kılların tümü

    Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti. - Falih Rıfkı Atay

[denizcilik]
  • Gemi karinasında oluşan yosun, yapışan midye vb. yabancı madde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakal bırakmak (veya koyuvermek veya salıvermek veya uzatmak)
  • sakalı bitmek
  • sakalı değirmende ağartmamak
  • sakalı ele vermek (veya kaptırmak)
  • sakalım yok ki sözüm dinlensin
  • sakalına ak (veya kır) düşmek
  • sakalına göre tarak vurmak
  • sakalına gülmek
  • sakalına kar yağmak
  • sakalının altına girmek
  • sakalı saydırmak
  • sakal oynatmaz

Birleşik Kelimeler: sakal fırçası, aksakal, çatal sakal, çember sakal, değirmi sakal, didon sakal, kaba sakal, keçi sakal, köse sakal, top sakal, erkeçsakalı, keçisakalı, tekesakalı


İNTİKAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḳāl)


[isim]
  • Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
[fizik]
  • Öteleme
[ruh bilimi]
  • Geçişim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • intikal etmek

Birleşik Kelimeler: veraset ve intikal vergisi


TUTKAL


[isim]
  • Deri, kıkırdak vb. hayvansal maddelerden elde edilen, katılaşıp sertleşme özelliğiyle tahta, kâğıt vb. yapıştırmaya yarayan madde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutkal gibi

Birleşik Kelimeler: tutkal şerbeti, ince tutkal, plastik tutkal, balık tutkalı, boncuk tutkalı, glüten tutkalı, kaurit tutkalı, kazein tutkalı, lastik tutkalı


AKSAKAL


[isim] [mecaz]
  • Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse

BAKKAL (Kelime Kökeni: Arapça baḳḳāl)


[isim]
  • Yiyecek, içecek vb. maddeleri perakende olarak satan kimse

    Bakkallar, sebzeciler eline bir iki şey tutuştururlardı. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bakkala bırakma!

Birleşik Kelimeler: bakkal çakkal, bakkal defteri, bakkal kâğıdı, bozbakkal


MİSKAL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱ḳāl)


[isim] [eskimiş] [matematik]
  • 4,810 gram olan bir ağırlık ölçü birimi

    Miskal, inci ölçmekte kullanılan bir ağırlık birimiydi. - Selçuk Erez


ÇAKAL (Kelime Kökeni: Farsça şaġāl)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)

    Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor. - Etem İzzet Benice

[argo]
  • Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
[sıfat] [halk ağzında]
  • Titiz, huysuz
[sıfat] [halk ağzında]
  • Görgüsüz

Birleşik Kelimeler: çakal armudu, çakalboğan, çakal eriği, çakal yağmuru


EŞKÂL (Kelime Kökeni: Arapça eşkāl)


[isim] [eskimiş]
  • Dıştan görünüş

    Şu anda kendisinin eşkâlini bilen yüzlerce ve belki de binlerce kişi onu arıyordu. - İhsan Oktay Anar


İŞKÂL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl)


[isim] [eskimiş]
  • Güçleştirme, zorlaştırma, çetinleştirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işkâl etmek


RADİKAL (Kelime Kökeni: Fransızca radical)


[sıfat]
  • Kökten

    Radikal hareket.


MISKAL (Kelime Kökeni: Farsça mūsīḳār'dan)


[isim] [eskimiş] [müzik]
  • Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundan yapılmış düdük, musikar