Kal ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler



KAL harfleri ile başlayan 8 harfli 49 kelime bulunuyor. Başında KAL olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "kal ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Kal olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KALİBRAJ19, KALIPSIZ18, KALKOJEN18, KALVENCİ17, KALİFİYE16, KALPAKÇI16, KALÇASIZ16, KALÇINCI16, KALYONCU15, KALPAZAN15, KALIMSIZ15, KALAYSIZ15, KALBURCU15, KALDIRIŞ15, KALFALIK15, KALLEŞÇE14, KALIPLIK14, KALGIMAK14, KALDIRAÇ14, KALKINIŞ13, KALKIŞMA13, KALPAKLI13, KALSİYUM13, KALAMAZO13, KALDIRIM13, KALEMŞOR13, KALİPTRA12, KALTAKÇI12, KALÇALIK12, KALDIRMA12, KALUBELA11, KALANDIR11, KALDIRAN11, KALEMBEK11, KALITSAL10, KALKINMA10, KALTABAN10, KALINMAK10, KALINLIK10, KALEBENT10, KALENDER10, KALIKLIK10, KALAMATA9, KALANTOR9, KALASTRA9, KALEMKAR9, KALEMLİK9, KALİTELİ8, KALKERLİ8


KALİTELİ


[sıfat]
  • Nitelikli

    Bari bundan sonra boş yerlere kaliteli eleman alıp durumu biraz düzeltelim. - Haldun Taner


KALKERLİ


[sıfat]
  • Birleşiminde kireç taşı bulunan

KALAMATA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir tür etli ve büyük zeytin

Birleşik Kelimeler: kalamata zeytini


KALANTOR (Kelime Kökeni: İtalyanca galantuomo)


[isim]
  • Gösterişi seven, varlıklı kimse

    Şimdi herkes bizi harp, zafer ganimetlerine boğulmuş kalantorlar sanıyor. - Aka Gündüz


KALASTRA (Kelime Kökeni: İtalyanca calastra)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde cankurtaran filikalarını oturtmak için güvertelere konulan sehpa

KALEMKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ḳalem + Farsça -kār)


[isim] [eskimiş]
  • Tavan ve duvarlara kabartma gibi görünen resimler yapan sanatçı

KALEMLİK


[isim]
  • Kalem kutusu

    Önümde kalemimi oturttuğum mermer kalemlik var. - Burhan Felek


KALITSAL


[sıfat]
  • Kalıtımsal

KALKINMA


[isim]
  • Kalkınmak işi

    Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalkınma hızı


KALTABAN (Kelime Kökeni: Farsça ḳaltebān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Namussuz

KALINMAK


[nesnesiz]
  • Kalma işi yapılmak

    Akşama kadar orada kalınır mı?


KALINLIK


[isim]
  • Kalın olma durumu

Birleşik Kelimeler: ensesi kalınlık


KALEBENT (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa + Farsça bend)


[isim] [eskimiş]
  • Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalebent etmek


KALENDER (Kelime Kökeni: Farsça ḳalender)


[isim]
  • Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint
[zarf]
  • Özensiz, kılıksız bir biçimde

    İnsan kalender gezmekten rahat edebilir. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: kalender meşrep


KALIKLIK


[isim]
  • Eksiklik, noksanlık