Kal ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler



KAL harfleri ile başlayan 7 harfli 35 kelime bulunuyor. Başında KAL olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "kal ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Kal olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KALIPÇI16, KALPSİZ15, KALGIMA13, KALIPLI13, KALİPSO13, KALLAVİ13, KALAFAT13, KALAVRA13, KALAYCI13, KALITÇI12, KALOTİP12, KALPLIK12, KALHANE11, KALINCA11, KALÇALI11, KALAYSI11, KALIMLI10, KALITIM10, KALECİK10, KALÇETE10, KALAYLI10, KALSEMİ9, KALEMİS9, KALINMA9, KALINTI9, KALİBRE9, KALİNOS9, KALMALI9, KALOMEL9, KALESKA8, KALİNİS8, KALKMAK8, KALAMAR8, KALAMİN8, KALAMİT8


KALESKA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası

KALİNİS (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir tür yağmur kuşu, su tavuğu

KALKMAK


[nesnesiz]
  • Gitmek üzere yerinden ayrılmak

    Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız.

[-den]
  • Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak

    Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[-den]
  • Uyanarak yataktan ayrılmak

    İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım. - Ömer Seyfettin

[-den]
  • Uçmak, havalanmak

    Uçak pistten kalktı.

[-e]
  • Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak

    At, art ayakları üzerine kalktı.

[-den]
  • Yok olmak, artık bulunmamak

    Ortalıktan kar kalkınca gelebilirim.

[-e]
  • Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek

    Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı. - Necati Cumalı

[-e]
  • Bir durumdan başka bir duruma geçmek

    Dörtnala kalkmak.

    Tırısa kalkmak.

[-e] [-den]
  • Başka yere gitmek, taşınmak

    O yıl çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı. - Necati Cumalı

[-e]
  • Ayakta beklemek

    Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkıp kalkıp oturmak

Birleşik Kelimeler: düşe kalka


KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)

KALAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca calamine)


[isim] [mineraloji]
  • Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat

KALAMİT (Kelime Kökeni: Fransızca calamite)


[isim] [mineraloji]
  • Amfibol cinsinden bir mineral türü

KALSEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca calcémie)


[isim] [biyoloji]
  • Kandaki kalsiyum miktarı

KALEMİS (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir tür misk faresi (Civet tictis)

KALINMA


[isim]
  • Kalınmak işi

KALINTI


[isim]
  • Artıp kalan şey, bakiye
[mecaz]
  • Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey

    Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. - Haldun Taner


KALİBRE (Kelime Kökeni: Fransızca calibre)


[isim]
  • Mermilerde, ateşli silahlarda çap
[mecaz]
  • Kişinin çapı

KALİNOS (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Levreğe benzer bir balık

KALMALI


[sıfat]
  • Kalma durumunda olan

Birleşik Kelimeler: kalmalı tümleç


KALOMEL (Kelime Kökeni: Fransızca calomel)


[isim] [kimya]
  • Tatlı sülümen

KALIMLI


[sıfat]
  • Kalıcı, yok olmayan, ölümsüz, zevalsiz, baki, payidar